CHP Huy Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüce Öztunç, Aydın’ın Köşk ilçesinde, türel proses tamamlanmadan Jeotermal Enerji Santrali (JES) çalışmalarına başlanan Mezeköy’bile izah yaptı. Köyün giriş ve çıkışlarının jandarma barikatları ile kapatıldığını belirten Öztunç, “Askerimize buyuru veren o vekil var ya İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, diyor evet ‘Bizi yargılayacaklarmış, niye hangi yaptık?’ İşte bundan. Askeri, özel şirketlerin güvenlik görevlisi yaptığınız amacıyla yargılanacaksınız kardeşim” dedi. CHP namına köylülerin yanında olduklarını rapor fail Öztunç, “Altılı masa derdik, zaman itibariyle milletin masası diyoruz. Milletin masası yerine iktidarız. İktidarımızda bu işi fek edeceğiz. Bunun sözünü de veriyoruz. Bu gelişim iktidarımızda iptal olacak. Bu ansız bu rantiyeciden kurtulacak” tepkisini gösterdi.
Mezeköy’üstelik hayat dolu yurttaşlar, köylerinde cereyan etmek istenen JES’e cebin çerge kurarak el başlattı. Köylülerin nöbetine müdahale edildi. Çokça sayıda yurttaş gözaltına alındı. Köşk Kaymakamlığı, köye antre ve çıkışları 29 Ağustos’a kadar yasakladı.
CHP Umumi Komutan Yardımcısı Mürtefi Öztunç; CHP milletvekilleri ile alay malay Köşk’e ilişkin Mezeköy’de sefer markajcı köylülere destek verdi. Öztunç, asker ve köylülerin karşı karşıya getirildiğini söyledi.
“LEŞKER, TÜRK MİLLETİNİN GÜVENLİĞİNDEN SORUMLUDUR”
Askerin komut aldığını ve görevini adına getirdiğini tamlayan Öztunç, “DÜRÜST Tümen ve Tayyip Erdoğan, rantiye para kazansın diyerek askerimizi buraya gönderiyor. Askerimizi özel şirketin asayiş görevlisi yapıyorlar. Bu alçaklıktır. Bu alçaklığın hesabı sorulacak. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mensupları hiçbir şirketin düzenlilik görevlisi değildir. Türk milletinin güvenliğinden sorumludur. Leşker, bizim askerimizdir” dedi.
Öztunç’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“ASKERİMİZ İLE KARŞI KARŞIYA GELMEYİZ: Mezeköy’e çalmak üzereyken askeri barikatlarla karşılaştık. Jandarmamız tıpkısı barikat kurmuş buraya. Nikbet ettim, sordum komutanımıza, ‘bir yıldırı olayı mı oldu içeride, yanlış tıpkı molekül mi, bomba mı patladı, hangi oldu içeride?’ ‘Talimat’ dedi. Sadık, tığ askerimizi haddinden fazla seviyoruz, asker bizim canımız. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin müessis partisi kendisine askerlerimiz ile hiçbir antlaşma karşı karşıya gelmedik, gelmeyiz dahi. Belki birileri böyle benzeri kâm içerisinde. İstiyorlar ki ‘CHP’liler leşker ile karşı karşıya gelsin.’ Askerimiz ile karşı karşıya gelmeyiz. Onların aldığı buyuru hakeza. Talimata adapte olmak zorundadır. Ben üstelik askerliğimi jandarma adına yaptım; buyruk demiri keser. Hangi yapsın, egemenlik gelmiş, burada durmak zorunda.
MİLLETİN KANINI SOĞURGAN O ÇETE: Emiri veren kim? Siyaset, nüfuz, DOĞRU Öğür. Ki, rantiyeci. Aklı fikri parada olan Tayyip Erdoğan ve adamları. Doların yeşilini o kadar çokça seviyor kim ağacın yeşilini katletmekte haddinden fazla iddialı, çok kararlı olan Tayyip Erdoğan ve çevresindeki o çete var evet çete. Milletin kanını emen o çete, işte onlar.
EŞKIYA MISINIZ KARDEŞİM?: Burada, Mezeköy’da iki dönem geçmiş çokça tatsız vaziyetler yaşandı. İki ahit geçmiş burada, bu bölgenin insanı, kadınlarımız, maalesef askerimiz ile karşı karşıya bırakıldı. Bu köyde faal insanlar maalesef darp edildi, coplandı. Tartı gördü. İşkence gördü az daha, psikolojik işkenceye maruz kaldı. Ne? Rantiyeciler mal kazansın diye. Illet? SELIM Öğür’nin yandaşları mal kazansın diyerek. Babadan, atadan kalma toprağı var bu insanların evet. Atasından, dedesinden, babasından noksan, demincek geliyor biri Ankara’dan, eee, senin toprağını aldım ben buraya şunu kuracağım. Bulunmayan anca soygunculuk, bulunmayan. Haydutlar mısınız kardeşim siz, keskin başı mı?
MİLLETİN MALINA ÇÖKÜYORLAR: Cumhurbaşkanı buraya Nisan ayında çabuk devletleştirme vermiş. Köylünün haberi yok. Ata toprağını Cumhurbaşkanı Ankara’dan oturmuş, aynı kararla kamulaştırdım, elinden aldım diyor. Yıkılma bu aha. Hani devlete çöktüler diyoruz evet millete birlikte çöküyorlar, milletin malına çöküyorlar. Edepsizcesine yapıyorlar bunu.
MELİH GÖKÇEK’İN ADAMINA DAHI PEŞKEŞ ÇEKELİM DİYORLAR BURAYI: Devletleştirme kararı alıyor ve ÇED muktezi değildir kararı ile bu acele kamulaştırma kararına alın açılan davayı namevcut sayıyor, çabucak iş başlatmaya çalışıyor. Hayırdır? Selden kütük demir, yangından servet mı kaçıyorsunuz ümera, hayırdır? Gittiklerini görüyor, AK Fırka gidiyor. Kaybediyor, giderken hangi kadar çalarsak, çırparsak derdindeler. Gitmeden önce birlikte şurayı şu yandaşa peşkeş çekelim diyorlar. Bu Melih Gökçek’in adamına da peşkeş çekelim diyorlar burayı da.
DÜRÜST PARTİ BATMA ÜSTÜNE UZMAN BİR PARTİ: Idraksiz diyor ki ‘Kardeşim burası benim baba, ağababa toprağım, benim köyüme halk koyma, burada benim incirim, zeytinim var’ diyor. Dağlarından yağ, ovalarından bal akan tıpkı memleket burası, el koyma diyor. Yarayışlı, umum koyacağım diyor. DOĞRU Öğür yikilma üzerine ehlihibre tıpkı parti.
MUZ CUMHURİYETİ Mİ BURASI EVET: Ortaklık araçları geçiyor, geçtiği namevcut özel iyelik. Adamın tarlasında iştirak arabası geçiyor. Eş diyor ki bura benim yerim, ağababa toprağım, geçemezsin. Hayır, geçeriz diyor. Özel mülkiyeti ihlal ediyor, hücum ediyor. Peşi Sıra bire bir bakıyorsun, ilçebay hanım, bire bir değişmeyen veriyor. Antre, çıkışlar kapatılmıştır. Muz cumhuriyeti mi burası ya, hangi yetki ile kapatıyorsunuz. Ne yapayım, buyruk geldi, nereden geldi Ankara’dan geldi.
CHP’LİLER GELİYOR, DIŞARI ÇIKMAYACAKSINIZ DEDİLER: Giriş, çıkışlar bu köye sadık. Vatandaşlar alınmıyor. Sebep? Zira anlayışsız hakkını arıyor. Yurttaş bile ona arkalamak istiyor. Giremezsiniz diyor. Köylüye yüklülük yapıyorlar. Arandı. Dışarı çıkmayacaksınız dendi. CHP’liler geliyor, hariç çıkmayacaksınız dediler. Köylüler bize söylüyor. Adamın malına el koy, bire bir da kafasına vur. Aldatma gözaltına, aynı dahi mahkemede süründür. Niye? Ata toprağını koruduğu amacıyla.
BU KADAR VİCDANSIZLAR: Düşüncesiz diyor ki 20 dönüş cevaz verin, incirimi hasat edeceğim. Olmaz diyorlar. Bu büyüklüğünde vicdansızlar. Bu kadar vicdanları körelmiş. Bu büyüklüğünde şiddetli kalpliler. Dünyalık amacıyla değerlerini, onurlarını satacak kadar zehir kalpli insanlar bunlar. 20 çevrim üzere vermiyorlar evet. Yazıklar olsun. Birlikte bu köy, DÜRÜST Fırka’nin kalesi olan ayrımsız karye. AK Parti burada serencam seçimlerde yüzde 85 civarında rey almış ya. Zat düşünce veren kitlesine bunu işleyen herkese neler yapar benzeri düşünün.
SİZİN MİLLETVEKİLİ OLMANIZ İÇİN OY VERENLER SÜRÜNDÜ: Haydi bakalım Tayyip Erdoğan, tıpkısı dahaki seçime gel üstelik gör. Bak bakalım Mezeköy’de, Görgülü’üstelik birçok düşünce alacaksın. SELIM Parti’nin Entelektüel vekilleri neredesiniz? Sizin saylav işleyen seçmendir. Sizin mebus olmanız için rey verenler süründü. Karakollara düştü. Ulan DÜRÜST Öğür milletvekilleri.
MİLLETİN MASASI NAMINA İKTİDARIZ: Biz bu köylünün yanındayız. 10 kamer sonraları iktidarız. Milletin masası namına iktidarız. Altılı Ganyan masa derdik, zaman itibariyle milletin masası diyoruz. Milletin masası olarak iktidarız. İktidarımızda bu işi iptal edeceğiz. Bunun sözünü üstelik veriyoruz. Bu iş iktidarımızda tahrip olacak. Bu hoşgörüsüz bu rantiyeciden kurtulacak.
BİZİM ASKERİMİZ ÖZEL ŞİRKETLERE DEĞİL, TÜRK MİLLETİNE HİZMET PORTE: YANLIŞSIZ Öğür ve Tayyip Erdoğan, rantiye para kazansın diye niteleyerek askerimizi buraya gönderiyor. Askerimizi hususi şirketin güvenlik görevlisi yapıyorlar. Bu alçaklıktır. Bu alçaklığın hesabı sorulacak. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mensupları hiçbir şirketin asayiş görevlisi değildir. Türk milletinin güvenliğinden sorumludur. Er, bizim askerimizdir. Bizim askerimiz hususi şirketlere değil, Türk milletine hizmet boy bos. Tayyip Erdoğan, sen zaman askerimizi özel şirkete hizmet ettirmeye çalıştırıyorsun ya bunun birlikte hesabını vereceksiniz.
ASKERİ, HUSUSI ŞİRKETLERİN GÜVENLİK GÖREVLİSİ YAPTIĞINIZ İÇİN YARGILANACAKSINIZ: Askerimize talimat veren o bakan var evet İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, diyor ya ‘Bizi yargılayacaklarmış, sebep hangi yaptık?’ İşte bundan. Askeri, hususi şirketlerin düzenlilik görevlisi yaptığınız için yargılanacaksınız kardeşim. Bunların hepsinin hesabını soracağız. Bugün bu yolu kapatanlar yarın utanacaklar. Utançlarından boyunlarını eğecekler.”