Enkazda müdahale ettiği çocuğun ambulanstayken birlikte bilincini boş ağrımak üzere çalıştı

Aksaray’dan depremin yaşandığı Kahramanmaraş’a giden AFAD gönüllüsü hekim Saklayarak Başaran, enkazdan 86. saatte çıkarılan 9 yaşındaki Muhammet Emin’i hayatta sancımak üzere elinden geleni yaptı.

Kentte özel tıpkısı hastanede görev işleyen AFAD gönüllüsü doktor Başaran, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin peşi sıra Elbistan ilçesinde görevlendirildi.

Depremin ikinci günü bölgeye ulaşan 39 yaşındaki Başaran, enkazda müdahale ettiği Muhammet Emin’i ambulanstayken birlikte bekâr bırakmadı.

Başaran, bilincini peyda burulmak istediği çocuğu korktuğunu ayırt edince, “Kaç yaşındasın sen, derslerin bittabi? Elan sonradan sana kitap almamı ister misin, gelişigüzel okuruz. Benim de kızlarım var, onlarla alay malay okursun” diye sakinleştirmeye çalıştığı anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Aksaray’a dönen Başaran, AA muhabirine, zelzele haberini aldıktan sonraları AFAD gönüllüleri kendisine ikinci ekiple yola çıktıklarını söyledi.

Ekipte vadi koordinatörlüğü görevini üstlendiğini nâkil Başaran, şehre girdikleri anda gördükleri manzaranın sahne edilemeyecek boyutta olduğunu söyledi.

Kentte yol kenarlarında yanan ateşler ve başlarında insanlar gördüklerini, kendilerinin de derhâl eşyalarını bırakarak enkazda çalışmaya başladıklarını anlatan Başaran, “İlk enkazın başında cet ve 2 çocuğu vardı. Bala enkazdan kullanılmış, burnu ve kaburgaları kırıktı. Çocuğun yönlendirmesiyle yöneldiğimiz alanda tahtaya vuran tıpkısı curcunalı duyduk. 3 yaşama bir anda sesi duyunca şipşak çalışmaya başladık. Kepçeyle kontrollü şekilde katlar açtık, tünel çalışması başlattık.” diyerek konuştu.

İlk isteği çay olan çocuğu daim bitirmiş tutmaya çalıştı

Başaran, bu sırada başka ekibin canlı aynı çocuğa ulaştığı ve ekipte hekim olmadığı bilgisinin kendisine geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Kolaylıkla diğer enkaza ulaştım. Açılan tünelden Muhammet Emin’in yanına büyüklüğünde gittim. İlk muayenesini yaptım. Kalçasında kırıklar vardı, solunumu iyiydi, bilinci açıktı. Bir Anda ısıtmaya başladık. Kontrollü şekilde çıkarttık. Ambulansla hastaneye transferinde birlikte birlikteydik. Benden evvel isteği öz oldu. Daim bitirmiş tutmaya çalıştım. Açıklık meydanlık bilinci bozuluyordu. Sohbet ettik, kızlarımı anlattım. Sıradan konuştuk ancak ısrarla çay çekmek istedi.”

Başaran, çocuğu hastaneye bıraktıktan sonraları gine önce enkazın başına anbean çalışmalara devam ettiğini kaydetti.

Kısa aynı çalışmanın arkası sıra Serpil isminde birine ulaştıklarına değinen Başaran, “Bilinci bulanıktı, bileğinde fay vardı. Hızlıca soy yolunu açtım, şekerini ve tansiyonunu toparladım. Ardından kontrollü şekilde çıkararak ambulansa gönderdik.” dedi.

“Hanay devam ediyor ama gönlümüz hala orada”

Başaran, yer sarsıntısı bölgesinde herkesin bir şeyler yaptığını, rastgele kesimden ve çığır grubundan insanların canla başla çalıştığını söyledi.

Herkesin adeta bire bir seferberlik zar edercesine bölgeye yardımlar ulaştırdığına şahit olduğunu anlatan Başaran, “Tümce birbirine bindi oldu. Devletimiz ve milletimiz bilcümle gücüyle çalıştı. Elimizden gelenin elan iyisi için uğraş ettik. Tıpkısı cana elan yok olmak umuduyla çok çalıştık. Tanrı ülkemize böyle felaketler bir elan yaşatmasın. Orada işimiz bitince yeniden işime döndüm ancak tıpkı tür adapte olamıyorum, daim orayı düşünüyorum. Hanay devam ediyor ama gönlümüz hala orada.” sözlerine kayran verdi.

Share: