Garo Paylan: “İki Ahi Halkın Barıştırılması İçin Ayrımsız Anahtar Var, Cenup Kafkasya’da Barışı Sağlayacak Anahtar Mevki Türkiye’dir”

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Dünya Ermenileri Zirvesi kapsamında Ermenistan’bile yaptığı görüşmeler üzerine; “Ermenistan Cumhur Reisi Vahagn Haçaturyan, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenstan Divan Başkanı Alen Simonya ve Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin temsilcisi ve Ermenistan Sedir Başkan Yardımcısı Rubinyan ile mütehammil çok saylav ve bakanla da temaslarda bulundum. Bütün bu temaslarımızda Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecini ve Kafkaslarda manzara ettiğimiz kalıcı barışı istişare ettik” dedi. Hazar ve normalleşme sürecine değinen Paylan, “Bu meseleyi bu büyüklüğünde uluslararasılaştırmamalıyız. Bunun için dahi aynı açacak var. İki cömert umum barıştırılması için tıpkısı anahtar var. Açacak oyuncu Türkiye’dir. Güney Kafkasya’birlikte barışı sağlayacak anahtar büyüklük Türkiye’dir. Ayrıksı ülkeler çatışma üzerinden özlük çıkarlarını koruyabilirken Türkiye fakat hazar üzerinden aynı kazanım sağlayabilir. Bu yarar yalnızca Türkiye’nin değil, Azerbaycan’ın ve Ermenistan’ın olacaktır” diye konuştu.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, TBMM’dahi düzenlediği matbuat toplantısında; Ermenistan’a yaptığı ziyaret ve oradaki temaslarına ait açıklamalar yaptı. Paylan, Kafkaslar’de temelli barışın sağlanması gerektiğine aksan yaptı.

Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan’de önyargıların oluşturulduğunu tabir eden Paylan, “Risklerle da karşı karşıyayız. Nefret söylemleri, milliyetçi söylemler çokça kolaydır. Ulusalcı politikalar sürdürmek haddinden fazla kolaydır. Çekişme politikalarına çekişme tamtamları kabul etmek çokça kolaydır. Bunlar üzere tiksinme söylemleri yeterlidir. Ama barışı kurmak, önyargıları cezbetmek haddinden fazla zordur. Teferruatlı süredir birbirine kıyan halkları barıştırmak çokça zordur. Bunun üzere cesurluk, oturma, buyruk gerekir. Ego bu mücadeleye talibim” dedi.

Paylan’ın açıklamalarından öne sâdır başlıklar şöyle:

“ERMENİSTAN’IN KAPISI 30 YILDIR KAPALI: Dünya Ermenileri Zirvesi vesilesi ile geçtiğimiz günlerde 5 bölüm süren bire bir izlence çerçevesinde Ermenistan’daydım. Ermenistan’birlikte çok sayıda temasta bulundum amma bunların hepsinden geçmiş tercüman olmak istediğim öz Ermenistan halkının, kamuoyunun, basınının haddinden fazla balaban tıpkısı ilgisi ile karşılaştım. Bununla Türkiye’nin aynı mebus kendisine alım duydum. Ermenistan’dan bilmiyorsunuz ama söyleyeyim Türkiye haddinden fazla yakından izlem ediliyor. İki umum detaylı süredir sorunlar yaşıyor. Ermenistan’ın kapısı üstelik 30 yıldır sınırlanmış. Ermenistan halkı, 30 yıldır tutkun olan bu kapının açılmasını ve ilişkilerin normalleşmesini bekliyor.

HAÇATURYAN, PAŞİNYAN, SİMONYAN, RUBİNYAN VE DAYANIKLI HADDINDEN FAZLA SİYASİ İLE TEMASLARDA BULUNDUM: Bu çerçevede Ermenistan Reisicumhur Vahagn Haçaturyan, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenstan Sedir Başkanı Alen Simonya ve Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin temsilcisi ve Ermenistan Meclis Başkan Yardımcısı Rubinyan ile takatli çokça saylav ve bakanla da temaslarda bulundum. Bilcümle bu temaslarımızda Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecini ve Kafkaslarda sahne ettiğimiz sürekli barışı müşavere ettik. Bu konuda temaslarda bulunduk.

SAVAŞ POLİTİKALARINA SAVAŞ TAMTAMLIĞI BEĞENMEK ÇOKÇA MAHDUT: Yaptığımız temaslar ve Kafkaslar’daki gördüğüm ebat üzerine şurası söyleyebilirim; eleştiri benzeri aşamadayız. Sulh amacıyla okazyon pencereleri açılır ve eğer bu vesile pencereleri bereketli değerlendirilmezse elan sonra bu okazyon penceresi kapanır. Ego Kafkaslar’de sulh amacıyla sakil bir vesile penceresinin olduğunu düşünüyorum. Ancak risklerle dahi alın karşıyayız. Nefret söylemleri, milliyetçi söylemler çok kolaydır. Milliyetçi politikalar süregelmek çokça kolaydır. Savaş politikalarına kavga tamtamları bürümek çok kolaydır. Bunlar amacıyla tiksinme söylemleri yeterlidir. Ama barışı kurmak, önyargıları bitirmek haddinden fazla zordur. Uzun süredir birbirine kıyan halkları barıştırmak haddinden fazla zordur. Bunun için cesaret, denge, ferman gerekir. Ben bu mücadeleye talibim. Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan’ın bütün siyasetçilerinin birlikte eğilimli olmasını istiyorum. Demin hazar amacıyla benzeri fırsatımız, şansımız var. Bu şansı dolgunca değerlendirmeliyiz.

HALKLAR, BİRBİRİNE KARŞI ÖNYARGILAR İLE DOLGULU DURUMDA: Ermenistan, Türkiye, Azerbaycan tarafında de önyargılar var. Bütün bu önyargılar beliğ önyargılar. Illet? Çünkü on yıllardır halklar birbirine cebin önyargılar ile dolgulu durumdalar. Mahiyet yahut dalavere propagandalar, tiksinme söylemleri ile birbirlerine alın önyargılar büyütülmüş durumda. Şimdi bu önyargıları düğümlemek için barışın uğrunda tıpkısı egemenlik göstermemiz gerekiyor.

ERMENİSTAN TARAFI MAKSİMALİST BEKLENTİLER İÇERİSİNDEYDİ: 1990’lardaki bir numara savaştan sonradan Ermenistan tarafı maksimalist beklentiler içerisinde maalesef barışa ulaşmamız karşı hatalar yaptı. Zira beklentileri maksimalist. Maksimalist beklentiler içerisinde adaletli ayrımsız barışa ulaşma şansı yoktur. Çünkü benzeri el, yalnızca barış benim üzere olsun, ego ne diyorsam o olsun derse orada barıştan bahsedilemez. Kalıcı hazar amacıyla; çatışan tarafların gelişigüzel ikisi üzere dahi adalet talip bire bir barış ile ancak kalıcı barışı sağlayabilirdik. Maalesef 1990’lardaki bu fırsat penceresini bu anlamda kaçırdık. Hatalar yaptık.

AZERİ VE ERMENİLER BİR ARADA YAŞIYORLARDI: İkinci savaştan sonraları üstelik ben tıpkı hatayı Azerbaycan’ın yaptığını görüyorum. Azerbaycan tarafı üstelik şu anda bir Ermenilerin 1990’larda yaptığı kadar maksimalist beklentiler içre. Bilcümle benim istediğim olsun diyor, temas madde benden yana olsun diyor. Maalesef hakeza beklentiler süresince dahi yeniden adaletli bire bir barışa idrak şansı yoktur. Sürekli bir barışa algı şansı yoktur. Mihman tıpkı barış fakat Azeri ve Ermeni halklarının adil, temelli bire bir barışa ulaşması ile gibi. Bu barışta adaletin imzası olması gerekir. Yalnızca 35 yıl öncesine kadar Suşa’de, Karabağ’birlikte, Bakü’dahi Azeri ve Ermeniler bir arada yaşıyorlardı. Ama milliyetçi yarışlar çerçevesinde birbirlerinden koptular, birbirlerine kıydılar. Şimdi bu bir arada birey iradesini hatırlatma zamanı. Bunu hatırladığımız antlaşma mihman barışa haddinden fazla elan çabuk ulaşacağız.

KALICI BARIŞIN YOLLARINI BULMALIYIZ: Coğrafya kaderdir. Türkiye birlikte Ermenistan da Azerbaycan bile komşularını değiştiremeyecek. Madem ki coğrafya bizim kaderimiz madem ki aynı komşu namına tıpkı arada varagelmek zorundayız mihman tıpkı şekilde hazar içre yaşamanın yollarını bulmalıyız. Bu da ancak adil tıpkısı barıştan geçer.

TERPOTROSYAN, SIKINTI ALMAYA HAZIR OLDUĞUNU BANA İLETTİ: 1990’lardaki okazyon penceresinden bahsettim. O zamanki Cumhur Reisi Levon Terpotrosyan görüştüm. Terpotrosyan ile mufassal süren haddinden fazla yürekten tıpkı kardeş kardeş gerçekleştirdik. Çok mutlu adına söyleyebilirim kim sayın Terpotrosyan da şu zaman tahakkuk olasılığı olan barışla ilgilendiren seçme tür sorumluluğu almaya hazır olduğunu bana iletti. Maalesef 1990’lardaki o fırsat penceresini kaçırmıştık. Amma şimdi o dönemin aktörlerinin yeniden yük kabul etme üzerine buyuru koyması önemlidir.

ADİL BİR BARIŞA ULAŞMALIYIZ: 2008’üstelik ayak topu diplomasisi ile adlandırılan protokoller devam eden yıpranmamış bir vesile penceresi vardı. O dönemde üstelik Cumhur Reisi Esas Sarkisyan idi. Sarkisyan ile bile ülfet yaptım. Kendisine dahi güçlük ahiz çağrısı yaptım. Demin bu anlamda hep bu arada taki alma zamanıdır. Sayın Nikol Paşinyan’dahi bu hazar iradesi var. Hazar, masaya yerleşme çağrısı yapıyor. Bu konuda Ermenistan’daki sulh iradesi gayet durumunda. Amma Ermenistan’birlikte buna inanmayan muhalefet dahi var. Şu anda uzatılan bu eli sübvansiyon zamanıdır. Azerbaycan’dan da Türkiye’den üstelik sübvansiyon zamanıdır. Mehabetli aynı punt penceresidir bu. Paşinyan barış elini uzatıyor. Adaletli bire bir barışa ulaşmalıyız.

SINIRLARINIZ KAPALI İSE SORUNLARINIZI ÇÖZEMEZSİNİZ: Sınırın açılacağına dayalı izahat var. İki umum arasında ayrımsız dava var, sınırlarınız bağlı ise sorunlarınızı çözemezsiniz. İki yandaki basamak yerine düşünün, sorunlarınız var, kapılarınız tutkun ise sorunları çözemezsiniz. Kapıyı açarsanız sorunları çözebilirsiniz. Bu önyargıları elbette bitireceğiz? Sınırı açacağız, ilişkileri artıracağız, kültürel, diplomatik, iktisadi ilişkileri başlatacağız. Bu ilişkiler sonucunda birlikte önyargıları sona erdireceğiz. Herhangi Bir iki ahali de kazanacak.

ERMENİSTAN, TÜRKİYE, AZERBAYCAN BILE HALKI ÜSTELIK KAZANIR: Bu sınırın açılması elbette Ermenistan için faydalıdır. Arz birkaç Ermenistan halkı kadar Türkiye’nin şarki illeri için de müfit olacak. Buradan Türkiye’nin doğu illerindeki uray başkanlarına, valilere, eksiksiz yöneticilere, milletvekillerine çağrımdır. Bu konuda çıkın açıklamalar yapın. Hükümete takı yapın. Bu sınırın açılmasının Kars’ın, Iğdır’ın, Ardahan’ın, Van’ın, Diyarbakır’ın üste limanlar üzerinden Trabzon ve Rize’nin kaderini değiştireceğine dair çağrılar yapın. Ağrı münasebet bu büyüklüğünde bakımsız, Kars, Iğdır hastalık bu büyüklüğünde verimsiz? Zira süratle yanındaki Ermenistan ile çizgi kapalı. Bu çizik açılırsa tam kesim halkları bilcümle beraber kazanacaktır. Savaşlarla bilcümle bu arada kaybettik, sulh ile bilcümle bu arada kazanabiliriz. Ermenistan, Türkiye, Azerbaycan de halkı da kazanır.

BÖLGEDE BÜYÜK OYUNCULAR VAR; İRAN, RUSYA…: Şöyle aynı riskimiz var. Bunu Ermenistan’bile yaptığım temaslarda de gördüm. Maalesef serencam dönemde baştan bir çatışmalı proses içerisinde bu çözüm yolundayız amma çözümü uluslararaslaştırmak üzere tıpkı sorunla de karşı karşıyayız. Bölgede iri oyuncalar var. İran, Rusya var. Sonuç çatışmalardan sonradan Amerika Kurultay Başkanı Pelosi bile oraya gitti. en son sayın Paşinyan ve sayın Aliyev, Putin çağırdı, Soçi’birlikte görüşmeler yaptılar. Nazik güçlerin baziçe sahasına döndü gene Kafkasya. Kilolu mücadeleleri var balaban güçlerin. Bu büyüklüğünde nazik güçler, bu bölgede özlük çıkarları çerçevesinde taraflara çağrılarda bulunurlarsa bu sorunun çözümü zorlaşır.

GÜNEY KAFKASYA’BIRLIKTE BARIŞI SAĞLAYACAK ANAHTAR ÜLKE TÜRKİYE: Bu meseleyi bu kadar uluslararasılaştırmamalıyız. Bunun amacıyla dahi bir açacak var. İki kardeş el barıştırılması için bir açacak var. Anahtar aktör Türkiye’dir. Güney Kafkasya’dahi barışı sağlayacak anahtar mevki Türkiye’dir. Ayrıksı ülkeler arbede üzerinden öz çıkarlarını koruyabilirken Türkiye ancak hazar üzerinden benzeri avantaj sağlayabilir. Bu üstünlük sadece Türkiye’nin değil, Azerbaycan’ın ve Ermenistan’ın olacaktır. Bu konuda Türkiye’deki umum aktörlere, hükümete, Reisicumhur’na çağrımdır; gelin bu iki soğuk kardeş halkı barıştıralım. İki ülkeyi barıştıralım. Bu konuda bilcümle beraber gravite alalım. Bütün beraber kazanma zamanıdır. Ben Kafkaslar’dahi kalımlı hazar amacıyla Azerbaycan- Ermenistan barışı amacıyla ve Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci için herhangi bir nev sorumluluğu almaya hazırım. artık birlikte alacağım.”

“BARIŞ İÇİN ŞARTLAR AKLA YATKIN”

Paylan, Ermenistan’ın normalleşme sürecine ilişik gazetecilerin yönelttiği soruya, “Bu iki sene esbak savaştan sonraları bire bir bırakışma anlaşması imzalandı. Daha bilahare sayın Aliyev, hazar amacıyla beş şart ortaya koydu. Bunların sunu önemlisi iki tarafın birbirlerinin arazi bütünlüğünü kabul etmesiydi. Bu ilkokul şartın beşini üstelik Paşinyan hükümeti kabul etti. Hazar için haddizatında şerait akillica. Tarafların yalnızca masaya oturması gerekiyor. Adaletli bire bir barışa ulaşması gerekiyor” yanıtını verdi.

“ÇÖZÜM İSTEMEYENLER, ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜZERİNDEN BÖLGEDEKİ HEGEMONYALARINI SÜRDÜRENLERDİR”

Paylan, “Cenup Kafkasya’da hal istemeyenler bellidir. Hal istemeyenler, çözümsüzlük üzerinden bölgedeki hegemonyalarını sürdürenlerdir. Bu Rusya’dır büyük oranda. Çünkü çözümsüzlük üzerine bölgedeki hegemonyasını sürdürebilir. Biz ise fakat ve ancak barış ile alay malay cümle halkları kazandıracak benzeri döneme geçebiliriz. Bu açıdan mademki ki çözümsüzlük diğer güçlere kazandırıyor, hal ise bize, Ermenistan ve Azerbaycan halklarına kazandırıyorsa deminden biz daha fazla gravite almalıyız kim bu kilitlenmiş süreci açabilelim. Bu anlamda açacak talih Türkiye’dir. Bizler bu anlamda daha çok siklet almalıyız” dedi.

“ERMENİSTAN’DE MUGAYERET VAR”

Ermenistan’birlikte muhalefetin barışan inanmadığını ifade eden Paylan, bunun nedenine ilgili sorulan soruya, “Sarkisyan, sakat Reisicumhur, aykırılık önderlerinden birisi. Bu konuda Ermenistan’üstelik bilgili olan önyargıları dillendiriyor tehalüf. Şu anda Azerbaycan’ın maksimalist talepleri ve Türkiye’nin bu konuda kadem atmakta yüreksiz davranması üstüne önyargılar maatteessüf Ermenistan kamuoyunda kıpırdak… Türkiye’bile bu sürece dayalı aykırılık yok. Bilcümle siyasal partiler, normalleşme sürecini destekliyor. Türkiye kadem atmakta gayet bayındır. Çünkü cümle Cenup Kafkasya’da bütün siyasi partiler barışı istiyor. Ama Ermenistan’dahi tıpkısı tehalüf, buna ait önyargılar var. Bu sürecin bile akamete uğrayacağına dair ayrımsız akıl var. Bu düşünceyi geriletmenin yolu konu değil icraattır. Deminden çalışmalar ika zamanı” diye konuştu.

Share: