SENET DEMİRCİOĞLU
Osmaniye’üstelik 20 yıldır konfeksiyonculuk işleyen Ahmet Taşdemir, Kült Vakfı Osmaniye Şubesi’nden kiraladığı aksiyon yerinin kirasını ödeyemediği için dükkanını mantinota kararı aldı. Palalı Süleyman Caddesi’ndeki hareket hesabına pankart asan esnaf, “Sağdan soldan takanak bularak ödemeye çalıştım, bu sefer da yüzde 70 kira artışına gittiler. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çocuklarımızı okutamıyoruz artık. Bu nedenle kapatacağım amma ayrımsız türlü işin içinden üstelik çıkamıyorum” dedi.
Osmaniye’birlikte yıllardır konfeksiyon işi işleyen Ahmet Taşdemir, Kült Vakfı’ndan kiraladığı iş yerinin kirasını ödeyemediği üzere tıngır yoluyla 2017 yılında mahkemeye verildi. Yasalı faizi ile kirasını ödemeye müteharrik Taşdemir, işin içinden çıkamayınca hareket yerini mantinota kararı aldı ve dükkanına “Kapatıyoruz, zararına satışlarımız başlamıştır” pankart astı. Ahmet Taşdemir, ZÜMRÜDÜANKA Bili Ajansı’na şunları söyledi:
“20 yıldır bu sektörü yapıyorum, 20 yıldır bile burada kiracıyım. Kült’in yaptığı; 5 yıllık geriye çevrilmiş ayırt aldılar. Toptan Yük Karşılık Endeksi (TEFE), Mütemmim Denk Endeksi (TÜFE) diye hesaplattılar. Ayrımsız da kalkmışlar, bu dönemde, duruşma kararıyla yüzde 70 yeniden ayırt istiyorlar. Çıktı uğraşacak halimiz kalmadı. Sanki Din Vakfı, ‘Faiz yok’ diyorlar, benzeri bile 5 almanak geçmişe çevrik faiziyle gelişigüzel mahkemeye büyüklüğünde verdiler. Elimde tıpkısı motosiklet vardı, onu bile haczetmişler. Sağdan soldan borç bularak ödemeye çalıştım, bu sefer üstelik yüzdelik 70 kira artışına gittiler. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çocuklarımızı okutamıyoruz artık. Bu nedenle kapatacağım amma bire bir tip işin içinden üstelik çıkamıyorum.
“KİRAYI ÖDEYEMEZ DURUMDAYIZ”
Şu dakika kirayı ödeyemez durumdayız, canlılık parasını ödeyemez durumdayız. Yüreklilik çektiğimiz halde işin içinden çıkamıyoruz. Esnaf Kefalet’ten güven çektik, kirayı ödemeye çalışıyoruz Din Vakfı’na. 20 yıldır bile Reisicumhur Tayyip Erdoğan’a görüş veriyorum dahi, bizi bu şekilde mağdur ettiler. Çocuğumla birlikte tığ burayı işletiyoruz. Çocuğumu okula gönderemedim, iyice bu hisse senedi yüzünden. Yani değme şeyde baskı yaşıyoruz. Aynı kız çocuğunu okutamıyorsam ego ne yapayım bu işi? Bundan Sonra görüş vermeyi gereksiz ver, ben özlük çocuğumun geleceğini kurtarmaya çalışıyorum; onu beceremiyoruz, daha çok oydan üstelik vazgeçtik. Gördüğün kabilinden bekliyoruz; henüz liyakatsiz, yapmadık daha siftah. Bu işsizlikte, bu pahalılıkta ne yapabiliriz? Yapacağın işi birlikte yapamıyorsun.”
