İsrail’in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian, Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme sürecine çok inandığını belirterek “Zira bu sürecin, iki mutluluk arasındaki ilişkilerin yer faziletli noktaya çıkmasını sağlayacak tıpkısı başlık olduğunu düşünüyorum.” dedi.
AAtölye’bile Anadolu Ajansına hususi röportaj veren Lillian, Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme sürecini, iki mevki arasındaki gizil iş birliği alanlarını ve sürecin geleceğine ilgili beklentilerini anlattı.
Ocak 2021’den bu yana resmi namına Türkiye’bile görev özne Lillian, eskimemiş döneme ait namına, “İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerde haddinden fazla kesin bire bir şekilde tıpkısı ahir aşamaya girdiğimizi düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
Lillian, bölgede elan önceki dahi yaşandığı kabilinden krizlerle karşı karşıya kalınabileceğine belen ederek “Bizim coğrafyamızda mesele krizlerin ortaya çıkması değil hangi ahit olacağıdır. ve geçtiğimiz sene süresince yarattığımız sürecin, arbede yasaklayıcı düzenek içerdiğine inanıyorum. ve eğer bu çatışmayı önleme mekanizmasını akıllıca kullanırsak, gelecekteki krizleri arama altına alabiliriz.” diyerek konuştu.
“Normalleşme sürecinde gelişigüzel arabulucu yoktu”
İki ülkenin resmiyet kazanan normalleşme sürecinde herhangi bir üçüncü tarafın arabuluculuğunun söz konu akarsu olmadığını belirten Lillian, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ahenk süreci rastgele iki hükümetin kararıydı. Bu konuda hem Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sefirikebir İbrahim Kalın’ın hem dahi Dışişleri Vekil Yardımcısı Sedat Önal’ın ismini vermeliyim. Bizim Dışişleri Bakanlığı Müsteşarımız ile çokça koca aktörler kendisine bu süreci kıytırık haddinden fazla akıllıcasına ve dikkatli bir şekilde yönettiler. Proses böylece gemimizin hedefe ulaşmasına çok sevindim. Ama esasen da önümüzde çok teferruatlı benzeri yolculuğun olduğunu biliyorum.”
“İsrail’in bakir Ankara Büyükelçisinin açıklanması birkaç haftadan fazla sürebilir”
Yıpranmamış atanacak İsrail’in Ankara Büyükelçisinin kim olacağı yönünde soruya ilgilendiren, daha kesinleşmiş tıpkısı ismin bulunan olmadığını belirten Lillian, “Eskimemiş elçinin ismini öğrenmemiz beş altı haftadan aşkın sürebilir.” dedi.
Lillian, iki devlet ortada tıpkısı ahit diliminde elçilerin isimlerinin açıklanması yönünden aynı karar alınmadığını ifade ederek seçme iki tarafın dahi kendi takvimine akla yatkın tıpkı şekilde açıklamasına korku duyduklarını ve bunun bu şekilde olması gerektiğine inandıklarını söyledi.
“Filistin meselesinin Türkiye yönetiminin kalplerinde haddinden fazla altın olduğunu biliyorum”
İsrail ve Türkiye beyninde karşılıklı büyükelçi atama kararının peşi sıra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun güzeşte hafta yaptığı “Filistin’in haklarını savunmaya bitmeme edeceğiz.” açıklaması anımsatılan Lillian, Filistin meselesindeki gelişmelerin Türkiye- İsrail ilişkilerini zıt tesir ihtimaline ilgili, “Banko bunu ummuyorum.” dedi.
Lillian, şöyle devam etti:
“İkili ilişkilerimizin üçüncü benzeri tarafa kapalı olmadığını düşünüyorum. Gerçeği görmezden gelmiyorum. Filistin meselesinin Türkiye yönetiminin kalplerinde çokça kızıl olduğunu biliyorum. Bunu çok gani biliyorum ve anlıyorum. ve bu bire bir zamanda tığ İsrailliler amacıyla dahi çok kızıl tıpkı mesele. Bazı Bazı buraya mütehammil yansımasa da İsrail’birlikte bizim bile hayatımızı haddinden fazla etkileyen aynı konu. Fakat esasen üstelik daha geçmiş bahsettiğim üzere bu ilişkide üçüncü aynı şahsın olmaması gerektiğini düşünüyorum.”
“İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerde benzeri ahir bölüme haddinden fazla açık ayrımsız şekilde geçildiğini düşünüyorum”
Lillian, İsrail merkezli ürün yapan “Times of Israel” sitesinde iş haset vadi düz röportajında iki ülkenin normalleşmesi sürecine müteveccih kullandığı “Dört Dörtlük tıpkı evliliğe sahip olmayacağımızı biliyoruz” ifadesini sebep kullandığını anlattı.
“Birlik” kelimesinin çokça balaban bire bir anlamı olduğunu vurgulayan Lillian, ayrıntılı süredir evli olan biri adına evliliklerin zorluğunun farkında olduğunu ve buna özen koparmak üzere bu benzetmeyi yaptığını belirtti.
Lillian, bulunan ikili ilişkilerde yakalanan ivmeye aksan yaptığı açıklamasında, şu ifadeleri kullandı:
“İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerde benzeri ahir aşamaya çokça kesin ayrımsız şekilde girdiğimizi düşünüyorum. ve elbette kim bölgemizde henüz evvel yaşadığımız üzere krizlerle yüz yüze kalabiliriz. Bizim coğrafyamızda mesele krizlerin ortaya çıkması değil, hangi ahit olacağıdır. ve geçtiğimiz sene ortamında yarattığımız sürecin, patırtı yasaklayıcı sistem içerdiğine inanıyorum. ve eğer bu çatışmayı önleme mekanizmasını akıllıca kullanırsak, gelecekteki krizleri kontrol altına alabiliriz.”
“İki mevki arasındaki tecim hacmi 10 bilyon dolar seviyesine çıkarılabilir”
Lillian, Türkiye ile İsrail arasında iktisadi, düzenlilik, duyum kadar farklı alanlarda gerçekleşmesi planlanan muhtemel hisse senedi birlikleriyle ilişkin soruları de cevapladı.
Tutum başlığı altında beklentileri değerlendiren Lillian, normalleşme sürecini iki ülkenin gelişigüzel yola çıktığı ayrımsız “yolculuğa” benzetti ve bu yolculukta iki canip üzere da henüz çok gelişim fırsatı doğacağının altını çizdi.
Lillian, konuşu açıdan iki ülkenin ortak çalışabileceği bir nice alanın bulunduğuna bel ederek “Şu anda iki ülke arasındaki bulunan ticaret hacmi 8 bilyon dolar seviyesinde fakat bunu rahatlıkla 10 milyar dolar seviyesine çıkarabileceğimize inanıyorum. Yine ilerideki dönemde İsrail Gelgel Yollarının yeniden Türkiye’ye pervaz yaptığını ve henüz fazla sayıda İsrailli turistin Türkiye’ye geleceğini göreceğiz. Bu teşrikimesai hem lehçe hem de global kendisine haddinden fazla mefret.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhtelit Konuşu Komisyonunun 2009’dan bu yana toplanmadığını fakat gelişmemiş süre zarfında eylül evet üstelik ekim aylarında bir mülakat olacağını tamlayan Lillian, “İnanıyorum kim gelişigüzel iki ülkeden uzmanların benzeri araya gelmesiyle eskimemiş anlaşmaların, iş birliği alanlarının oluşmasını bekleyebiliriz. Iktisat alanında bakanlar düzeyinde da kopça ziyaretleri bekliyoruz.” dedi.
“Düzenlilik ve ihsas alanındaki iş birliklerini iletişim araçları uğrunda konuşmamalıyız”
Türkiye ile İsrail arasındaki sonuç dönemde ortaya çıkan düzenlilik ve istihbarat alanlarındaki hisse senedi birliklerinin iletişim araçları önünde dillendirilmesini makul bulmadıklarını söyleyen Lillian, şunları kaydetti:
“Asayiş alanında teşrikimesai fethetmek haddinden fazla hassas tıpkısı meseledir. Bu nedenle medyada çok çok tartışmamamız gerektiğine inanıyorum. Beş Altı hafta önce Türkiye’üstelik İsrailli turistlere yönelik terör saldırılarını karşılayıcı çok ongun iş birliği için çok şey konuşulmuştu. İstihbarat alanındaki iş birliğinin bu şekilde olması gerektiğine inanıyorum, yapılan iş birliği muamma kalmalı. Bu çeşit faaliyetlerin doğası budur ve bu şekilde olduğu amacıyla memnunum.”
Lillian, iki talih arasında defans sanayisi alanında gizil iş birliklerine ilgili soruyu geçmişe müracaat vererek şu şekilde yanıtladı:
“Türkiye ile savunma sanayisi alanında 90’lı yıllarda, 2000’li yılların başında, haddinden fazla yakın aksiyon birliklerimiz oldu. İki ülkenin defans sanayileri arasındaki teknolojik iş birliği aşamasına gelecek süreçte ulaşılabileceğine inanıyorum. Bu konuda teşrikimesai bozuk halini alabilir. Fakat vurguladığım kabilinden değişik alanlarda üstelik serbest aynı yelpazede teknolojik ve teşrikimesai imkanlarımız var. Bunlar ekincilik, su kaynakları, çölleşme kadar alanlar türlü. Savunma sanayisinde teşrikimesai birlikte daha ahir ayrımsız aşamada istişare edilebilir.”
Enerji alanında serencam dönemdeki gelişmeleri üstelik değerlendiren Lillian, İsrail’in Şarki Akdeniz Doğal Gaz Boru Yolu Projesi’nin (EastMed) uygulanması konusunda kararlı olduğunu ifade etti.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali zımnında serencam benzeri yılda enerjiye, saf gaza olan talebin etkili tıpkısı şekilde arttığının altının çizen Lillian, ancak yeniden dahi yenilenebilir enerji üzere geleceğin enerji kaynaklarına birlikte yönelinmesi gerektiğini aktardı.
“Türkiye ile enerji alanındaki teşrikimesai ati dönemde konuşulmalı”
Türkiye ile ilgilendiren enerji alanında yapılacak eş iş birliği konusunun gelecek dönemde konuşulması müstelzim bir maslahat olduğunu belirten Lillian, “Enerji ve enerjiyle ilgilendiren alanlardaki iş birliği üzerinde durabileceğimiz pek çokça laf var. Ama esasen üstelik bu gelecek dönemlerin meselesidir. Bu konuların çok yakında tartışılacağına inanıyorum. Bu konulara çokça total yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
“Seçimlerden çıkma sonuçlar normalleşme sürecini etkilememeli”
Lillian, İsrail’dahi 1 Kasım’da yapılacak genel seçme sonucunun normalleşme sürecine bire bir etkisinin olup olamayacağına ilgili, “İki mutluluk arasındaki münasebat tarihsel ve anadan görme kendisine detaylı yıllara dayanıyor. İlişkilerde baş aşağı ve çıkışların yaşandığını biliyoruz. Bu defa çokça elan dayanıklı, temeli akva ve sorunları gelişimi esnasında çözebileceğimiz bire bir alım satım yarattığımıza inanıyorum. Bu, ne hükümetin var olduğuyla ilişkin değil.” diye niteleyerek konuştu.
Türkiye’nin bile 2023’ün Haziran ayında seçime gideceğini anımsatan Lillian, düet ilişkilerin siyasetçilerin kararlarına tutkun olmaması gerektiğini belirterek “İlişkiler, iki ülkenin bile başında ki olduğu önemsenmeksizin bölgedeki barış ve istikrarı artıracak şekilde zihayat bir temele dayanmalıdır. Bu durumu, iki ülkenin, iki ulusun ve iki halkın kuma çıkarları yerine ele almalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’den çokça dip düzey ayrımsız bakanın Kudüs’te bire bir heyete başkanlık etmesi bekleniyor”
Lillian, iki devlet ortada yakın dönemde tıpkı ziyaretin planlanmasına ilişik soruyu şu şekilde yanıtladı:
“Üstünde çalışıyoruz. İlk ziyaretin ekonomiyi elan degaje şekilde ele alabilecek benzeri bakanın olacağını düşünüyorum. Muhtelit Kazançlı Komisyonunun eylülde bire bir araya gelmesini bekliyoruz ve bildiğimiz kadarıyla Türkiye’den çokça dal düzem aynı bakanın Kudüs’te tıpkı heyete riyaset etmesi bekleniyor. ve bittabi kim bu icra vekili İsrail Tutum Bakanı’nın misafiri olacak. Bu görüşmelerin devamı da gelecek diyerek düşünüyorum. Üstünde çalışıyoruz.”