Katledilen kayınpederden geriye genişlik mutlu görüntüleri kaldı

Kocaeli’nin Darıca ilçesinde damadı marifetiyle hunharca öldürülmüş kayınpederden geriye elden mutlu görüntüleri kaldı. Abisinin cenazesini zat elleriyle yıkadığını belirten Davut Akçay, “Etrafını açtığımızda önceki düşündüğüm husus şuydu; abim öldürülmemiş, abim çarpışma etmemiş, abim tartışmamış. Abim çaresiz bırakılarak öldürülen ve öldükten bilahare işkence edilmiş. Kafasına keserle tutkun, gırtlağı maktu” dedi.

Fenomen, 12 Temmuz’birlikte Kazım Karabekir Mahallesi Sokullu Caddesi Yıpranmamış Devir Çıkmaz üzerinde meydana geldi. Metrukiyet aşamasında olduğu eşiyle tartışan Z.E. (37), tıpkısı süreliğine Eskişehir’de güçlü babası Cafer Tayyar Akçay’ın (65) yanına gitti. Babası çifti barıştırmak amacıyla kızı Z.E. ile gelişigüzel damadının yaşadığı Darıca ilçesindeki evine geldi. Burada eloğlu M.E. (40) ile eşi ve kayınpederi ortada tartışma çıktı. Tartışmanın daha bile büyümesi konusunda M.E., eline geçirdiği keserle eşinin başına vurarak bunaltıcı yaraladı. Gözü dönen adam, henüz bilahare birlikte bıçakla kayınpederini öldürdü. Olayın peşi sıra M.E., polis ekipleri vasıtasıyla yakalandı. M.E., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öldürülen kayınpederden ise geriye yeryüzü bahtiyar anlarında çekilen görüntüler kaldı.

“Dünüm bugünümden çokça elan iyi”

Görüngü haset abisinin kendisini aradığını ve Darıca’üstelik olduğunu söylediğini nâkil Cafer Tayyar Akçay’ın kardeşi Milliyetsever Hareket Partisi (MHP) Çayırova Belediyesi Sedir üyesi Davut Akçay, “Darıca’da olduğunu söyleyince rahatsız oldum. Tekrar abimi aradım, sebep geldiğini sordum. ‘Damatla kızım tartışmışlar. Kızımın kayınpederi ve kayınbirader biraderi bozuk eve geldiler. Oturduk, sevgi ettik, konuştuk. Biz tıpkı aileyiz dediler. Darıca’ya gidelim, bunların arasını bulalım dediler. Anlaşamıyorlarsa ayıralım, bu meseleyi bitirelim dediler. Ego birlikte onlarla beraber Darıca’ya geldim’ dedi. ‘Bugün akşam ezanı oturacağız, konuşacağız, bu meseleyi çözeceğiz’ dedi. Ego bile başvurmak istedim ama abim bana ‘Gelme’ dedi. Ben de eve geldim ama bilcümle tedirgindim. Saat geceleyin 01.30 civarında kapıma anif bir şekilde vurdular. Kapıyı vuranın kardeşimin eşi olduğunu gördüm. ‘Cafer abim Darıca’birlikte cenk etmiş haberin olsun’ dedi. Ego üstelik apar topar üzerime bir tişört geçirerek çıktım. Hastaneye geldiğimizde acil serviste 10-15 devam polis gördüm ameliyathanenin uğrunda. Ben on paralık aklıma getiremedim ama kardeşim polisleri görünce ‘Abim ölmüş’ dedi. Hekim bize böyle tıpkı özdek söylemeden kardeşim bana bunu söyleyince ego da ‘Saçmalama, böyle bire bir öz mi peki?’ dedim. 5-10 an bilahare hekim artık, herkesi ağlatan, bizi bile ağlatan haberi söyledi. Abimizin merhum olduğunu söyledi. Anlatması, yaşaması zordu. Bibi haddinden fazla tahakküm. Dünüm bugünümden çokça daha bereketli” dedi.

“Abim hunharca maktul ve öldürüldükten sonraları ezinç edilmiş”

Abisine yapılanları hazmedemediğini kaydeden Akçay, “Bu bire bir cani şekli değil. Bu tıpkısı cinayet şekli. Bu banko düşünülmüş benzeri kıya. Tesadüfi olan yahut ayrımsız kavgada yapılan benzeri husus değil. Abim elhak kavga etmemiş. Abimin savaş etmesine izin verilmemiş. Abim hunharca maktul ve öldürüldükten sonradan eziyet edilmiş. Abimin cenazesini ego yıkadım. ‘Abimin bedenine neler işlenmiş, bunu görmek istiyorum’ dedim. Yıkama namına girdim. Hocalarımız geldiler. Etrafını açtığımızda önce düşündüğüm molekül şuydu; abim öldürülmemiş, abim savaş etmemiş, abim tartışmamış. Abim biçare bırakılarak öldürülen ve öldükten sonraları azap edilmiş. Kafasına keserle tutkun, gırtlağı kesilmiş. Vücudunda 8-10 bıçak yarası vardı, bunların 5’i duygu bölgesine atılan. Anca diplomatça atılmış ki maddenin etkisinde olan bir koca öyle kurnazlıkla atamaz. Dal görgüsüz bire bir şekilde tepeden aşağıya kadar maktu, yandan akıllıcasına da maktu. Hiçbir şekilde savaş edemediğini anladım. Zira abimin elleri benim ellerimden çok daha temizdi öldüğünde. Ben savaş etsem, karşımda 10 sevimli gelse, 10 sevimli ellerinde 20 bıçakla bana saldırsa o 20 bıçağa karşı ben ellerimle denk veririm. Ayrıksı hiçbir şeyle eşit vermem. Abim tek şekilde bedel vermemiş, kavgaya karışmamış. Olduğu kabilinden yatağında saldırıya uğramış. Kaç kişi marifetiyle, bire bir güç yoluyla mı bilmem, kimsenin üstelik günahını ahzetmek istemiyorum. Kimseyi suç altında tezyit etmek istemiyorum. 1 kişiyse 1 emanet, 5 kişiyse 5 emanet, ben bunun peşindeyim” diyerek konuştu.

“Abim o şekilde öldürülürken o apartmanda hiç kimsenin duymaması beni şok ediyor”

Polis Güçleri ve sağlık ekibine durumu ayrıksı apartmanlardaki vatandaşların haber verdiğini dile getiren Akçay, “Abim o şekilde öldürülürken, kızına keserle vurulurken o apartmanda hiç kimsenin duymaması beni yadırgatıcı ediyor. Ambulansı komşular çağırıyor, polisi komşular çağırıyor. O eve sunma mail karı 10 metre uzaklıktadır. 10 metre dışarıdaki aynı apartman, çevredeki bütün apartmanlar sesi duymuşlar, hep ışığını yakmış o eve akla yatkın bakarken, abim bir fevkani hunharca katledilirken alt kattaki kardeş veya baba veya bacı, kim varsa duymaması bana göre çokça düşündürücü. Abimin canını aldılar ve benim canımın yarısını kesip aldılar. Şayet isteyerek yerine birileri aracılığıyla biliniyordu dahi böyle tıpkı olayla karşı karşıya kalındıysa bilcümle suçluların kesinlikle lüzumlu cezayı almasından yanayım. Hastanede abimin 20 yaşında torunu vardı. ‘Ego tek ayrımsız husus duymadım, yemeden içmeden tıpkı gürültülü duydum, tıpkı bağırtı sesiydi. Tığ kardeşimle yatıyorduk. Kapıyı açtığımda babam dedemin odasından çıkıyordu. Elinde kerki ve bıçak vardı. Vücut bütün kandı. Onu görünce korktum kapıyı kilitledim. Babam bizim kapımıza keserle vurdu. Ondan sonraları babam aut kapıya akıllıcasına yöneldi, kapıyı açtı, dedemle amcam içeriye girdi. Tığ korktuk, kapıyı açamadık. Sonrasını hatırlamıyorum. Babamla dedem aşağıya indikten sonra ben mutfağa baktım, orada yahut salonda seçme tartışma tor. Hep mutfak dolapları vabeste, değme harabatilik yoktu’ dedi” şeklinde konuştu.

“Suçluların yakasını bırakmayacağım”

Cafer Uçucu Akçay’ın Eskişehir’den Darıca’ya gelişine üstelik fehva veremediğini vurgulayan Davut Akçay, “Şayet abimin damadı yaptığından pişmansa, eşiyle itilaf etmek istiyorsa damadın babası abimi buraya getirmek adına, tutsaydı oğlunun kolundan Eskişehir’e götürseydi. Otursaydı abimin karşısına, deseydi ki; ‘Baba ego ayrımsız geçersizlik yaptım, kusur diliyorum.’ Abimin elini öperdi, kayınvalidesinin elini öperdi, eşinden kusur dilerdi, eşini bile alıp Darıca’ya dönerdi. Ben öyle anlıyorum ki bu bala ailesini tehdit etti. Sülale bundan korktuğu için, öz canlarından korktuğu için gitti, abimi ayrımsız şekilde kandırdı, getirdiler ve o çocuğun eline bıraktılar. Ego Türk adaletine, Türkiye’nin hukukuna, Türk polisine Türk milliyetçisi tıpkı herif olarak sonuna büyüklüğünde güveniyorum. Suçluların yakasını bırakmayacağım. Tıpkısı kişiyse da beş kişiyse dahi suçluların üstüne hiç korkmadan gideceğim. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı. – KOCAELİ



Share: