Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün yüz yüze kaldığımız imtihanlarımızı birlikte fakat aşkla, muhabbetle birlikte beraberlikle, kardeşlikle göğüsleyebiliriz. Milletimiz asırlardır bu coğrafyada karşı karşıya kaldığı herhangi bir tehdidin üstesinden bu muhabbetle gelmiştir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi’nde düzenlenen Cemevleri Anne Atma ve Şişko Açım Töreni’nde yaptığı konuşmada, zaman burada devlet genelinde inşası tamamlanan 4 cemevinin açılışı, 7 cemevinin üstelik ana atma töreni vesilesiyle Alevi Bektaşi kardeşleriyle hasbihal geçmek üzere ayrımsız arada olduklarını söyledi.
Elazığ Karakoçan, Ankara Altındağ, Erzurum ve Erzincan Kemah’ta hizmete açacakları 4 cemevini kullanacak vatandaşlara oflaz olmasını dileyen Erdoğan, Kütahya ve Kayseri’birlikte inşası süren Burdur Çavdır, Denizli Ardıçlı, Bilecik Bozüyük, Aydın Koçarlı ve Kırklareli Babaeski’dahi üstelik temelini zaman atacakları 7 cemevinin benzeri zaman önceki tamamlanarak hizmete girmesini dilek etti.
Erdoğan, bu eserlerin kazandırılmasında emeği güzeşte herkese teşekkürname ederek şöyle konuştu:
“Şu zaman ortamında bulunduğumuz Şahkulu Şehriyâr Dergahı, Orhangazi devrinden bugüne önceki ahilerce, arkası sıra Hazreti Hünkar’ın amacında hizmet edenlerce ayakta tutulmuş ve canlandırma edilmiştir. Bunca asırdır dergahımızdan gelip sabık, konan, göçen herkesten Tanrı razı olsun diyor, seçkin birini rahmetle yabancı ediyorum. Dergahımızın akıbet dönemdeki mürşitlerinden Mehmet Mualla Hilmi Ağababa Ağababa bu zümre yapılan hele eserlerle ilişkin şöyle anlatıyor: ‘Ham bağına kurulmuş aşıkların otağı. Gülzar-ı aşk olubdur amor ehlinin durağı. Gel evire çevire evine bakraç, eyle özünü puhte. Yanuptur aşk oduna erenlerin ocağı.’ Olur bu mekanlar aşk ocağıdır, terbiye ocağıdır, umu ocağıdır.”
“Dergahlarımızda ayrıntı ve aktöre alay malay posta yürür”
Buraların Hazreti Peygamber’e ve ehlibeytine ihtilas olanların durağı olduğunu aktaran Cumhur Reisi Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dergahlarımızda detay ve ahlak birlikte misil yürür. Medeniyetimize tatlıca insanlar burada yetiştirilir. Hacı Bektaş-ı Ege ve evlatları ocaklarımızı aha bu gayeyle kurmuşlar, yaymışlar ve yaşatmışlardır. Asırlardır Anadolu topraklarını ilimle irfanla hikmetle yoğuran Hazreti Hünkar, Hazreti Mevlana, Yunus Emre gibi rağbet sultanları, hizmetleri ve eserleriyle millet olma şuurumuzu kolaylaştırmışlardır. Adalet dostlarının irfanlarıyla ve nazarlarıyla kurulan bu iri medeniyete eş geçmek, gelişmesi amacıyla gayret belirtmek herhangi bir birimizin vazifesidir. Canan Peygamberimizin ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta işkence vardır.’ düsturuna sımsıkı sarılarak heva ve heveslerin değil baki olanın peşinde koştuğumuz müddetçe bu medeniyet hep yükselecektir.”
Dünyada ölümsüz olanın ise yalnızca “yârenlik” olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ve onunla alay malay gelen mükellefiyetlerdir. ‘Muhabbetten Muhammed oldu sâdır. Muhammedsiz muhabbetten hangi zahirî’ söyleme-ı kibarı bize bu hakikati ifade etmektedir. Bugün yüz yüze kaldığımız imtihanlarımızı birlikte fakat aşkla muhabbetle gelişigüzel beraberlikle kardeşlikle göğüsleyebiliriz. Milletimiz asırlardır bu coğrafyada karşı karşıya kaldığı her tehdidin üstesinden bu muhabbetle gelmiştir. Önde mevrut tarihçilerimizden ve işveli yolunun evlatlarından Aşık Vakur bu durumu şöyle anlatım ediyor: ‘Pes bilin kim nerede irtibat var ise, kim kiminle ikiliksiz kaş ise, iki dünya devleti onlardadır. Onların menzilleri canlardadır. Tüm işin yeryüzü üstünü birliktir. Birliğe sürmek, temas olmak erliktir. Neredeki iki ikbal birliktedir. Göresin bunlar bereketli dirliktedir.”
Bilcümle bu mesajların Hacı Bektaş Iye’nin “Bire Bir olalım, iri olalım, dinamik olalım.” düsturunun farklı şekillerde tebellür etmiş biçimleri olduğunu tabir fail Erdoğan, “Tevhidi tıpkısı, Kitabı tıpkı, kıblesi tıpkısı, Peygamberi tıpkısı, ezanı tıpkı insanlar için bundan bambaşka bire bir yârenlik, bundan bambaşka tıpkı amor yolu yoktur. İşte bunun amacıyla hepimizin Peygamberi, hepimizin Mualla’si, hepimizin ehlibeyti, hepimizin Hüseyin’i, hepimizin Kerbela’sı diyoruz. Milletimizin asırlardır varlığını ve birliğini korumasını sağlayıcı bu muhabbet ışığı zaman da önümüzü aydınlatıyor. Sinsi niyetlerle milli birliğimizi becermek üzere içeride ve dışarıda müteharrik güçlü çok antant olmuştur amma hamdolsun bu amor ateşini söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir.” diyerek konuştu.
(Sürecek)
