TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu toplandı

TBMM Yavru İstismarı Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Fırka Aksaray Mebus Cengiz Aydoğdu, sarsıntı felaketinden etkilenen 1902 refakatsiz çocuktan 1476’sının ailesine teyit edildiğini, 322’sinin üstelik hastanede takibinin yapıldığını bildirdi.

“6 yaşındaki benzeri kız çocuğunun ‘evlilik’ adı altında eşeysel istismara maruz bırakılması olayının araştırılarak analog olayların yaşanmaması ve her tür yavru istismarının önlenmesi amacıyla alınması müstelzim tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla kurulan Meclis Araştırı Komisyonu, DÜRÜST Öğür Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu başkanlığında toplandı.

Aydoğdu, toplantının başında Kahramanmaraş merkezli yer sarsıntısı felaketinde ailesini ve yakınlarını kaybeden refakatsiz çocukların durumuna ilişkin, Aile ve Içtimai Hizmetler Bakanlığına ilgilendiren verileri paylaştı.

Depremden esen namına kurtulan 1902 refakatsiz çocuktan 1476’sının ailesine doğrulama edildiğini, 322’sinin ise hastanede takibinin gerçekleştirildiğini anlatım eden Aydoğdu, “Çocuklardan 104’ünün vekâlet bala evleri sitelerinde bakımı sağlanmaktadır. Kuruluşlardaki sığınma altındaki çocukların gözyaşı dağılımı ise şöyle: 1 yaş altı 42 bala, 1-6 gözyaşı aralığı 29 çocuk, 7-12 gözyaşı aralığı 19 bala, 13-18 gözyaşı aralığı 14 çocuk. Kimliği belirlenen çocuk sayısı; 1820, kimliği belirlenemeyen çocuk sayısı; 82. Eldeki verilere bakarak, ihbarlarla eşleşmesi yapılan bala sayısı 289. 163 çocuğun ailesiyle iletişimi sağlandı, 19 yavru listelerde eşleşmiş olup toprak müdürlüklerinden teslim için şu anda marifet bekleniyor, ihtimal da şu anda bitti o amal. 107 çocuğun ise irtihal ettiği bilgisi elimizde.” bilgisini paylaştı.

Komisyon elan bilahare Türkiye Psikiyatri Derneği, Yavru İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği ve İmdat Derneği yetkililerini dinledi.

“Çerge kamplarda mütezayit çocuklar alelhusus izlem edilmeli”

İmdat Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat, zelzele felaketinin yaşandığı yerlerde “yavru kaçırma ve sömürme olayları ile ait iddiaların gündeme geldiğini belirterek, bu konuda müstacel önlem alınmasını istedi.

Polat, bir nice istismarın karakteristik özelliği olduğunu belirterek, “Eşeysel sömürme bilinmeyen kalır. Adi kız ve eş çocuklarının bu tarz olaylara maruz kalmalarında korkutulmaları, susturulmaları kadar tıpkısı ebat vardır. Burada aynı tarikat vasıtasıyla alıkoyulmuş benzeri çocuk var. Çok detaylı tıpkısı süreçte bunu süregelmek zorunda noksan ve dönme yüzüne çıkmamıştır. Ayrımsız uzmanın tesadüfen öğrenmesi üzerine ortaya çıkmıştır. Bu cins durumlar haddinden fazla yoğun yaşanıyor. Dünyada dahi bir şekilde oluşan durumlar zincirleri var. Bunlar namına önlem alacaksak akla yatkın tespitler yazmak gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Deprem felaketinden etkilenen yerlere ilişik hususi tedbir alınması gerektiğinin altını çizen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sarsıntı hem kış aylarında hem 11 ili kapsadı hem da haddinden fazla nazik oldu. Yani koşullar haddinden fazla edisyon ilerliyor ve bu kaos içerisinde özel önlemler alınmalı. Oradaki mülki bey ve güvenlikten sorumlu kişilerce oba kamplarda, taşımalık kamplarda eşeysel istismar vakalarının ne kadar kalın gözlendiği izlem edilmeli. Dünyada bile hakeza zira bu hareket. Hep dünyada keçe kent ve taşımalık kentlerde benzeri denetleme boşluğu olduğu devir cinsî istismarlar yaşanabilir. Bu konuda titiz olunmalı, zaruri düzenlilik önlemleri alınmalı. Otağ kamplarda küsurat dallar alelhusus takip edilmeli”

“4 milyon çocuk depremden etkilendi”

Bala İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Prof. Dr. Kasım Karataş ise Türkiye nüfusunun yüzde 27’sini 18 yaş şeş çocukların oluşturduğunu belirterek, “Zelzele felaketinden etkilenen 4 milyon çocuğumuz var. Bunu çalışacak bire bir yarkurul bile kurmak lazım bence. Dünya tarihinde bu büyüklüğünde gücük müddet içerisinde şartlar dolayısıyla hicret etmek zorunda kalındığı bire bir fenomen hatırlamıyoruz. Orada kalan kollar ve aileler açısından dahi çokça tahakküm ayrımsız yaşamla cebin karşıyayız. Evet hangi yapacağız, ne yapabiliriz? İhmal ve istismar konusu bu açıdan birlikte düşünülmeli. Böylesi alışılmadık ya birlikte sıra dışı durumlarda mukavim koşullarda arz çokça kollar etkileniyor. Tutkun ortamlar ve yapılar yeterince denetlenip müdahale edilemiyorsa orada kavisli işler peki.” dedi.

Hacettepe Üniversitesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Başar birlikte yer sarsıntısı kabilinden kaotik ortamlarda cinsî istismarların de arttığına dikkati çekerek, “Alelumum suçu etkili faillerin otama süreciyle ilgili çalışıyorum. Bu laf onların sapkınlığıyla ait ayrımsız laf değil aslında. Bunun vakit kaybetmeden cinsellikle ilişkin tıpkı problemmiş kabil gördüğümüz antlaşma şişman tıpkı yanılgıya düşüyoruz. Tensel sömürme haddizatında aynı takat. Bunun failleri alelumum şiddet istekli kişilerdir. Sabıkalarına baktığımızda arakçılık, gasp, hüküm suçları vardır. Eşeysel istismar ferdî ayrımsız konu değil. sosyal yapı, işleyişle ve bunların kuşkusuz iletildiğiyle ilişkili.” ifadelerini kullandı.

Share: