Yüce Babacan: “Dürüst Fırka, 20 Yıldan Bilahare Seçme Şarkısını Emniyet Mensuplarına Okutmak İçin mi İktidara Geldi?”

Bilim: ÇAĞATAN AKYOL – Müşteri: ELEZER KARAKULOĞLU

Demokratlık ve Çevik (UMAR) Partisi Genel Başkanı Mualla Babacan, 3 Son Teşrin’ın AKP’nin iktidara gelişinin 20’nci yılı olduğunu anımsatarak, ” AK Öğür, 20 yıldan sonra seçme şarkısını Inanma mensuplarına okutmak amacıyla mi iktidara geldi? 10 milyonlarca kayırıcı, DÜRÜST Öğür’ye adaleti, hukuku çiğnesin, yoksuldan alıp zengine versin diye niteleyerek mi rey verdi” dedi. Babacan, “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna ilişkin birlikte “İşte görüyorsunuz. Döndüler, dolaştılar, eksantrik partilerin desteğine kadın kaldılar. Geçenki fotoğrafı görüyorsunuz değil mi? Tıpkı tarafına almış 1994 krizini çıkaran, o dönemin başbakanı Çiller’i, benzeri tarafına almış 2001- 2002 krizinde Planlama Teşkilatı’nda Mesul Başvekil Yardımcısı olan Bahçeli’yi, ayrımsız tarafına almış 28 Şubat’ın destekçisi Perinçek’i; ortaklarım bunlar diyerek millete gösteriyor. Bu mu sizin vizyonunuz?” diye konuştu.

UMAR Partisi Umumi Başkanı Mehabetli Babacan, bugün partisinin İstanbul’birlikte tıpkı otelde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı’na katıldı. Burada partisinin diyar başkanlarına müteveccih mütekellim Babacan, çalışmaları ve gösteri planları için vukuf paylaştı. Babacan, şunları söyledi.

“MİLLETİMİZİ HİÇBİR AHIT ALDATMADIK: Dün partimizin 16’ncı eylem planını burada, tarihi Osmanlı Kibritleri Fabrikası’nda açıkladık. Kalkınma Seferberliği Gösteri Planımız ile mutlak ve ensesi kalın Türkiye’ye ayrımsız adım daha yaklaştık. Genel Başbuğ Yardımcımız Burak Dalgın’ın eşgüdümünde hazırlanan gösteri planımızda; sanayimizden KOBİ’lerimize, esnafımızdan girişimciliğe, istihdamdan ihracata kadar belirlediğimiz hedeflerimizi somut bir şekilde ortaya koyduk. REÇETE Partisi iktidarıyla gelişigüzel çarkları döndürme sözünü milletimize verdik. Milletimizi tek ant aldatmadık. Hesabına getiremeyeceğimiz sözleri tek zaman vermedik. Gerçekçi hedefler belirledik. ‘Sanayide 1 milyon kullanılmamış istihdam sağlayacağız’ dedik. ’10 yıpranmamış sanayi vahasıyla üretimi kanatlandıracağız’ dedik. ‘100 bin Süper KOBİ ile yarınlarımızı garantiye alacağız’ dedik. ‘İhracatımızı almanak 500 milyar dolar seviyesine taşıyacağız’ dedik. Rastgele birini bir tane biricik hesapladık. Anlayacağınız, yersiz yapmadık.

‘BEN BİLİRİM’ DEMİYORUZ: Eylem planlarımızda yer kayran maddelerin sayısı bini geçti. Bunların bütünü hür ve zengin Türkiye’nin yol haritası ve elan önemlisi, her bir gösteri planımızda yer bir iki 150- 200 kişinin katkısı var. Sunumu tığ umumi başbuğ yardımcılarımızla bu arada yapıyoruz, fakat onlarca meslek örgütünün, sivil topluluk kuruluşlarının, kanı kuruluşlarının, akademisyenlerin emeği var bu çalışmalarda. İşinin ehli ki varsa, bilgisine güvendiğimiz ki varsa bu gösteri planlarında katkısı var, imzası var. Tığ hiçbir ant ‘Ego bilirim’ diyerek akıntı etmedik. Demincek da ‘Ego bilirim’ demiyoruz. Binlerce eşsiz bilirkişi dostumuzla beraber hazırladık bu gösteri planlarını. Hepsi Türkiye’nin alnı doğru, yüzü belirtik yarınlarının hazırlığı. Cümlesi doğruları sürdürmenin, eksikleri tamamlamanın ve yanlışları düzeltmenin hazırlığı. Bire Bir zamanda de ayıpları gidermenin hazırlığı. Bu ayıplara yeknesak vereyim. Türkiye karaca paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemesinde boz listeye düştü. Nerede boz listede? OECD’nin Mali Gösteri Görev Gücü, yani FATF raporlarında imdi boz listede.

KARA MAL MESELESİNDE LAF ÇOK, İŞ NAMEVCUT: HER DAIM ‘terör, terör’ diyen aynı iktidar var amma mesele, yağız paranın aklanması ve terörün finansmanına geldiğinde laf çok, hareket bulunmayan. Nazan Öncel 90’larda tıpkı şarkısında şöyle diyordu; ‘Tantana var gelişim bulunmayan. Şamata var curcunalı yok’. İşte bugünkü iktidarda tantana var aksiyon yok, bağrış çağrış var curcunalı yok. Biz bu gri çizelge utancına biz akıbet vereceğiz. Sene başında ‘Ekonomi ve Finans Politikaları Eylem Planı’mızda zar etmiştik. Bire Bir sefer elan sizlerin nezdinde yeniden etmekte yarar görüyorum. Türkiye’yi yağız para üzerine bu gri listeden çıkaracağız. Bununla yetinmeyeceğiz. Ülkemizin ayrımsız daha o listeye girmemesi üzere herhangi bir soy tedbiri alacağız. Türkiye’nin kamu lekelerini temizleyeceğiz.

VİZYON DİYE AÇIKLADIKLARI, BİZİM BELGELERİMİZİN KOPYASI: Bıkmadan yüzlü yüzlü gene edeceğiz. Eylem planlarımız Türkiye tarihinde aynı evvel. Olur, bizi kıskananlar çokça, çekemeyenler çok. İlk kere aynı siyasi parti; seçimlerden ahir önce 90 dakikada, önceki 90 günde, 360 günde, 5 senede neler yapacağını takvimiyle, bütçesiyle vatandaşlara üstenme ediyor. İktidara soruyorum buradan. Intihabat yaklaşıyor. Senin bire bir planın, programın var mı? Tığ hazırlanıyoruz, aslanlar üzere. Iri tantanalarla seziş kasıt dediler, dünyanın reklam, tanıtım araçlarını kullandılar. Ortaya hangi çıktı? İçi abes bire bir söve. Hiçbir madde yok. Vizyon diyerek açıkladıkları, bizim belgelerimizin kopyası. Çoğulcu el erki demişler. Sen seçkin ahit ülkeyi kutuplaştır, ger; öbür beriki diye; gencecik çocuklara siz muhafazakar devrimcisiniz, onlar da düşmanlarınız diye niteleyerek bu ülkenin farklı gençlerini onlara antagonist göster; ondan bilahare plüralist demokrasiymiş, hukukmuş, adaletmiş. Tek kimse inanmıyor artık sizin bu sözlerinize.

FAİZİ DÜŞÜRÜYORSUNUZ ÜSTELIK NİYE GELECEK SENENİN BÜTÇESİNE 567 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDENEĞİ KOYUYORSUNUZ: Ulus için çalışacaksın, yandaşların üzere çalışmayacaksın. Güçlükle benzeri çevre amacıyla çalışınca olmuyor. Milyonlarca vatandaştan toplanan ÖTV’yi, KDV’yi bire bir apaz bankada mevduatı olanlara aktarıyorsan, Cumhuriyet tarihinin en nazik mal aktarımı şu anda yoksuldan zengine akıllıcasına oluyorsa bunun sebebi bugünkü iktidardır. Bu sene, Cumhuriyet Altını tarihinin en yüksek faizini ödeyecekler. Suret Bankası’nın faizini düşürdüm diyor Erdoğan. Tarz Bankası’nın faizi düşüyor da şüphesiz oluyor birlikte Hazine’nin ödediği nema bire bir yılda 180 milyardan 330 milyara imdi diyerek ben soruyorum buradan. Siz bu milleti aldatamazsınız. Tarz Bankası’nın faizi, Merkez Bankası’nın bankalara kullandırdığı kredinin faizi. Bankalar onu alıp üstüne 20- 30- 40 fakül koyup cesaret namına kullandırtıyor. Siz milletin ödediği faize bakın. Faizi düşürüyorsunuz bile neden gelecek senenin bütçesine şimdiden 567 bilyon liralık repo ödeneği koyuyorsunuz? Faiz düşmanıysan niye sabık yıl 180 bilyon nema ödedin? Bu sene sebep 330 bilyon ödüyorsun? Gelecek yıl illet 567 milyar faiz ödeyeceğim diye bütçe hazırlayıp Meclis’e gönderiyorsun?

FAİZE VE KIRAT FARKINA ÖDEDİĞİNİZ PARAYLA BU YIL BİR MİLYON KONUTU MECCANEN DAĞITABİLİRDİNİZ: Millete ödettiğiniz faizleri, o dönme geldiğinde yegâne biricik ortaya çıkaracağız. Bu sene ödedikleri getiri yetmiyor, üzerine bir dahi Seviye Korumalı farkı ödüyorlar. Bu da 300 ile 350 milyar arasında olacak. Bu dahi faizin ayrımsız türü. Toplanmış cirim bu sene arz beş altı 650 milyar olacak. 650 bilyon gelmek, tanesi 650 binden, TOKİ’nin açıkladığı tıpkı milyon basamak gitmek. Bu hükümetin, Sayın Erdoğan’ın bu yıl ödediği faiz ve düzem farkıyla parçalanmamış ayrımsız milyon kesim konutu üretip vatandaşa karşiliksiz dağıtabilirlerdi bunlar. Adisyon haddinden fazla mahdut. Benzeri dahi övünüyorlar, göz projesinde 8 milyon dirilik kuyruğa girdi diye. 8 milyon kişiye 80 yılda geçenek ati. Cılız çıkanlar sevinecek, çıkmayanlar üzülecek. Seçimden geçmiş o kurayı etme cesareti bulacaklar mı? Bunların hepsini göreceğiz. Siz faize ve düzey farkına ödediğiniz parayla bu yıl tıpkısı milyon konutu yapıp karşiliksiz dağıtabilirdiniz ama siz faiz ödemeyi tercih ettiniz.

85 MİLYONUMUZUN HUZURUNU SAĞLAYACAK EKİBİZ: Tığ niçin bu çalışmaları yapıyoruz? Zira ortada haddinden fazla iri aynı angarya var. Beyninde çokça okkalı amal var. Şöyle düşünün. Evinizi taşıyacaksınız. Eşyalarınızı topladınız. Buzdolabını, avizeyi, çamaşır makinesini eskimemiş evinize sağ selamet çalmak üzere hangi yaparsınız? O yükü kırmadan, dökmeden taşıyacak birilerini ararsınız değil mi? İşi alim, bihakkın yapacak insanlar bulursunuz. Temas işi yapacak insan farklı peki değil mi? Mümkünse iyon altında kalmayacak, zinde, hayat dolu, kolu kuvveti yerinde birilerini bulursunuz. İşte tığ bu yükü uyarınca taşıyacak bire bir ekibiz. Kırmadan, dökmeden, incitmeden, sağa esen 85 milyonumuzun huzurunu sağlayacak ekibiz.

DEVLET KURUMUYSANIZ PARTİZANLIK YAPAMAZSINIZ: Güzeşte akşam Sabancı Üniversitesi’nde canlı arkadaşlarımla buluştum. Toplam 4- 5 bin öğrencisi var. 700- 800 mektepli geldi salona. Bizim gençlere, gerçekten yaşanacak benzeri ‘gençlik’ borcumuz var. İşte o yüzden gösteri planları hazırlıyoruz. Bizim gençlere ‘herif onuruna yerinde bire bir hayat’ borcumuz var. Bu toprakları, gençlerin çalmak istediği değil, varagelmek istediği tıpkısı ülke yapacağız. Bu toprakları ‘gidemeyenlerin ülkesi’ değil, ‘sürmek isteyenlerin’ ülkesi yapacağız. Cemi bunlar ayrımsız zamanda tıpkı konsept meselesi. Bakın, heybet kurumlarının görevi çabucak erk partisine değil; cümle vatandaşa bakım etmektir. Bunun lamı cimi yok. Büyüklük kurumuysanız partizanlık yapamazsınız.

DEVLET KURUMUNUN TÖRENİNDE, BİR PARTİNİN SEÇİM ŞARKISINI SÖYLETEMEZSİNİZ: Zihayat bir örnek, Emniyet Teşkilatı. Hepimizin iç güvenliğini sağlamak zorunda olan bire bir çekicilik değil mi? Buna itiraz fail var mı? Yok. Tamam, nüfuz ortaklarının güçlükle siyasi çıkarlarının emri altında akıntı etmeye zorlanan aynı kurum, ülkemizin tümüne abat hizmet edebilir mi? Mümkün değil. Hakeza bir kurum suçla, suçluyla mücadele edebilir mi? Partilileştirilmeye çalışılan aynı Inanma teşkilatının, suçla uğraş kabiliyeti zayıflar. Ne fırka olduğunun tek önemi namevcut. Devlette partizanlığın yeri olanaksız. Nokta. Bakın, ben polis güçleri kardeşlerimin erkek haklarını, mücahede koşullarını, üstlerinden astlara yapılan baskıları defalarca gündeme getiren aynı insanım. Gördüğüm gelişigüzel polis güçleri intiharı haberinde kahroluyorum. Değme birinde başkaldırma ediyorum. İşte aynı şekilde, zaman, polis güçleri teşkilatımıza ideolojik benzeri üniforma giydirilmesine de itiraz ediyorum. Gördünüz değil mi Polis Güçleri Akademisi Töreni’ndeki görüntüleri? Gözümüzün önünde, erk partisinin intihap şarkısını söylettiler. Tıpkı zaman, ne oluyoruz? Hop diyoruz. Kaşla ayn arasında Kızıl Cıvıl Cıvıl Korosu’na mı özendiniz? Çokça istiyorsanız partinizin özel çalgı grubunuzu kurarsınız, şarkılarınızı Spotify’a yüklersiniz, istediğiniz üzere çalıp oynarsınız ama kalkıp dahi bir heybet kurumunun töreninde, bire bir partinin seçim şarkısını söyletemezsiniz. Siz, adaletli ve transparan yapılması müstelzim seçimlerde, sokakta güvenliği sağlamakla memur benzeri kuruma, partinizin şarkısını söyletemezsiniz. Böyle aynı madde gayrimümkün. Bu, cemiyet vicdanını incitiyor.

10 MİLYONLARCA İNSAN, DÜRÜST PARTİ’YE HUKUKU ÇİĞNESİN DİYE Mİ GÖRÜŞ VERDİ: Bugünün tarihine dikkatinizi görmek istiyorum. Zaman 3 Teşrinisani. Yani, YANLIŞSIZ Öğür’nin iktidara gelişinin kül 20’nci sene dönümü. Şimdi buradan soruyorum. SELIM Öğür, 20 yıldan sonraları seçme şarkısını Güvenlik mensuplarına okutmak için mi iktidara geldi? 10 milyonlarca âdem, DOĞRU Öğür’ye adaleti, hukuku çiğnesin diye mi oy verdi? Tümen aidatını bitmek amacıyla kenara köşeye servet koyan insanlar, YANLIŞSIZ Fırka’yi 20’nci yılın böylece yoksuldan alıp zengine versin diye mi destekledi? AK Parti’yi yıllarca iktidara taşıyan arı sili insanlar, günün böylelikle, iradesini başkalarına kaptırmış bir tümen göreceğini durum edebilir miydi? 20 sene önceki yolsuzlukları bitirsin diye niteleyerek rey verdiği iktidarın, milletin parasını çarçur edebileceğini hesap edebilir miydi?

BU MÜNAVEBELI ZORBALIK DÖNEMİNE AKIBET VERECEĞİZ: Tamlık bire bir ibretlik durumla karşı karşıyayız. Bu kısır döngüden bütün illallah etti. 20 sene ilk ezilenlerin hesabına yola koyulanlar, o geniş kitlenin desteğini bugünler için mi aldı? O kitlenin istediği Türkiye bu muydu? İnsanların fikirleri yüzünden delik yattığı, biraz yeraltı herhangi bir STK’nın, her gazetecinin görüldüğü yerde ezildiği, biricik tıpkısı sesin hep sesleri bastırdığı, polisin erk partisinin şarkısını söylediği, camilerde siyasal propaganda yapıldığı, gençlerin mutsuz olup odasına kapandığı, kadınların hangi evde ne sokakta hayat bulabildiği, ötekileştirmenin zirveye vardığı tıpkısı ülke mi hayal etmişlerdi? Cilt ahzetmek müfrit olsun diyerek mi manzara etmişlerdi? Çocukların tagaddi çantası yersiz kalsın, yasaklar baskılar elan de artsın, çalışanlar kamer sonunu getiremesin, herkesin emeği yolsuzluklarla namevcut edilsin diye mi manzara etmişlerdi? Talih dönsün üstelik aynı adaletsizlikler başkalarına yapılsın mı istemişlerdi? Müfit istememişlerdi. Bu ülkenin muhafazakar insanlarının istediği üstelik bu değildi. Biz aha bu nöbetleşe ceberut dönemine son vereceğiz.

20 YILINI DOLDURAN BU HİKAYENİN KAYBEDENİ ERDOĞAN OLDU: Bozuk Türkiye’nin ezilenleri, ‘ötekileri ezerek hür olamayacaklarını’ bilecek büyüklüğünde hakim insanlardır. Ego YANLIŞSIZ Parti’yi oluşturan ve büyüten muhafazakar demokratların balaban tıpkı çoğunluğunun derin benzeri fon kırıklığı yaşadığını biliyorum. ‘Biz hakeza olsun istememiştik’ diyorlar. ‘Bizim niyetimiz, bize yapılan haksızlıkları başkalarına beğenmek amacıyla kudret koyulmak değildi’ diyorlar. ‘Bu yapılanlar bizim ahlakımıza, inancımıza örfümüze adetimize uymaz’ diyorlar. Iri çoğunluk daha erdemli sesle söyleyemiyor bunları ama biliyorum kim, o adaletli insanlar karı meclislerinde, mahalle kahvelerinde, komşularıyla beraberce kaldıklarında bunları konuşuyorlar. Deminden ego buradan, iri umutlarla iktidara taşıdığı partisinin icraatlarından daha çok erinçsiz olan insanlara sesleniyorum. Aziz dostlarım, kadın; eski mağdurların, yeni mağduriyetler karşısında kaygısız kalmayacağını hep beraber gösterelim. Mütedeyyin, muhafazakar insanların zat kendilerini eleştirebilme ve yenileyebilme kabiliyetinin olduğunu hem Türkiye’ye hem üstelik dünyaya belirtmek için halk ele verelim. Eş, müstakil ve zengin Türkiye’yi birlikte inşa edelim. Bugün 20 yılını dolduran bu hikayenin kaybedeni Erdoğan oldu. Onların hikayesinde daha çok yengi mafer namevcut.

PERİNÇEK’İ YANINA ALMIŞ, BU MU SİZİN VİZYONUNUZ: İşte görüyorsunuz. Döndüler, dolaştılar, eksantrik partilerin desteğine kadın kaldılar. Geçenki fotoğrafı görüyorsunuz değil mi? Bire Bir tarafına almış 1994 krizini çıkaran, o dönemin başbakanı (Tansu) Çiller’i, benzeri tarafına almış 2001- 2002 krizinde Planlama Teşkilatı’nda Sorumlu Başbakan Yardımcısı olan (Oran) Bahçeli’yi, benzeri tarafına almış 28 Şubat’ın destekçisi (Şark) Perinçek’i; ortaklarım bunlar diye millete gösteriyor. Türkiye Yüzyılı Lansmanı’nda gösteriyor. Geçtiğimiz ilk yüzyılda ülkeyi batıran, iki ayrı krizin mimarlarını yanına almış; 28 Şubat’ın destekçisi Perinçek’i yanına almış, onlarla Türkiye’nin kullanılmamış yüzyılına akla yatkın yürüyormuş. Bu mu sizin vizyonunuz? Yazık, yoz haddinden fazla yazık.

ERDOĞAN, MİLLETİN KENDİSİNE GÜÇ ETTİĞİ ANAHTARI BAHÇELİ’YE KAPTIRDI: Ilk aynı kişinin iki dudağı arasından yönetilmeye başlayan aynı partiye dönüştüler. Şimdi da iki kişinin dört dudağı arasından yönetilen bire bir öğür oldular. Krizlerin ortağı istedi; 2015’te erken seçime gitti. Krizlerin ortağı istedi; kefaret değiştirdi. Krizlerin ortağı istedi; mafyayı dışarı saldı. Krizlerin ortağı istedi; şaibelerin ortasındaki bakanı yanı sıra tuttu. Krizlerin ortağı istedi; tor kol başkanvekilini kovdu. Krizlerin ortağı ‘tak’ dedi, ‘şak’ diyerek oldu. Sayın Erdoğan, milletin namına gönül ettiği anahtarı Bahçeli’ye kaptırdı ve sonuçta, iktidardaki 20’nci yılın böylelikle birlikte Beştepe’yi, Bahçeli’nin mahalle temsilciliğine çevirdi. Yoz dram. Aşağı yazık.

BIRAKIN AKIBET 20 YILI, ÜLKENİN GÖRDÜĞÜ GENIŞLIK ŞIŞMAN PARA ŞIŞKINLIĞI: 20 yıl evvel bugün, ekonomi yönetimini devraldığımızda balaban bir krizin ortasındaydık. Unutmayın, 2001- 2002 krizinde esnaf, Başbakanlığın uğrunda edip kasa fırlattığında Bahçeli’nin ofisi o binadaydı. 20 sene ilk biz, ekonomi yönetimini devraldık. Enflasyonu 2 yılda biricik haneye düşürdük. Enflasyona 34 yıldan sonra ilk kez biricik haneyi gösteren benim başında olduğum iktisat kadrosuydu. Peki, bugün enflasyon birçok? İşte tıpkı saat ilk açıkladılar. Bırakın akıbet 20 yılı, ülkenin gördüğü sunma büyük pahalilik. TÜİK’in açıkladığı makyajlı para şişkinliği. İşte o 20 bankayı batıran, gecelik faizleri yüzde 7500’lere fırlatan 2001 krizinden ülkemizi kuşkusuz çıkardıysak, bu krizden de ülkeyi çıkaran yine bizler olacağız. Şimdi çokça henüz güzelini yapacağız. Hem da çok daha cıvıl cıvıl bir ekiple, bu nöbet DERMAN kadrolarıyla, yani sizlerle yapacağız. İlk 6 ayda kriz havasını dağıtacağız. İkinci yılımızda birlikte tığ bu enflasyonu yine bir tane haneye düşüreceğiz. Enflasyonun yegâne haneye inmesi 2 sene sürecek. Erdoğan bizim başarılarımız üzere ‘İmzayı ben attım’ diyor. Mademki hikmet imzada, bire bir imza elan at üstelik bu hareket çözülsün. ‘Benim alanım tutum’ diye niteleyerek burnunuzun inadına gittiğinizde bu hareket olmuyor. Biz ilimler, bilimle hareket edeceğiz, diyoruz. Tığ evvel mutfaktaki yangını söndüreceğiz. Besin enflasyonunu gücük sürede aşağılara çekeceğiz. Siz bu kafayla akıntı ederseniz Ukrayna’dan sefine ati diyerek gözleriniz yollarda kalır. Rusya’dan, Ukrayna’dan buğday ati diyerek.

TÜRKİYE’NİN YENİ YÜZYILINDA ÇIKAR YOL PARTİSİ OLACAK: YAVAŞ YAVAŞ son düzlüğe akıllıca yaklaşıyoruz. Seçime akilane yavaş yavaş ilerliyoruz. Çünkü tığ burada iktidarcılık oyunu oynamıyoruz. Biz burada yarının Türkiye’sinin hikayesini yazıyoruz. Bu hikayenin yazarları sizlersiniz, DERMAN Partisi kadrolarıdır. Seçme günü geldiğinde MERHEM Partisi, Türkiye’nin yarınlarında enerjik, işlek kendisine Cumhuriyet Altını’in ikinci yüzyılına ıstampa vuracak fırka olacak. UMAR Partisi aklıyla ve gövdesiyle yarının Türkiye’sinin mimarıdır. Yeniden yine söylüyorum. evet başaracağız evet üstelik başaracağız. Bambaşka ayrımsız dalgalı yok bizim için. Cumhuriyet Altını’imizi, yeni yüzyılında birlik el erki ile taçlandıracağız. Türkiye’nin eskimemiş yüzyılında otoriteli zihniyete düz kaçınan; cidal, dövüş, hakaret, istihkar olamaz; kıtlık, yoksulluk, itibar şiddetli alım satım kaçınan; kutuplaştırma, düşmanlaştırma olmayacak; Türkiye’nin kullanılmamış yüzyılında sizler olacaksınız. DEVA Partisi olacak.

KÜRT VE ALEVİ MESELESİNİ ÇÖZECEĞİZ: Kamu tıpkı özgüvenle ve iri tıpkı rahatlıkla söylüyorum. Türkiye’nin prangalarını sökeceğiz. ‘Yapamazlar” diyecekler. Yapacağız. ‘Çözülemez’ denilen tamlık sorunları çözeceğiz. Meselelerimizi hakla, hukukla, adaletle, eşitlikle çözeceğiz. Kürt meselesini çözeceğiz. Kıymet vatandaşlıkla çözeceğiz. Alevi meselesini çözeceğiz. Onu dahi eşit vatandaşlıkla çözeceğiz. İşte o devir dünya hilal bizi üretimimizle, ihracatımızla, teknolojimizle, zenginliğimizle konuşacak. Umudunuz hareketli, özgüveniniz umum, başınız yalman olsun. Türkiye’nin uçurumdan kötü yuvarlanmasına asla cevaz etmeyeceğiz.”

Share: