510 yıldır tarihe şehadet ediyor

510 yıldır tarihe tanıklık ediyor

Asırlar evvel inşa edilen tarihi cami mimarisi ile namına hayran bırakıyor

KASTAMONU – Kastamonu’da 1513 yılında inşa edilen ve orijinal mimarisi asırlardır masun Yakupağa Camii, manevi iklimi ve tarihi dokusu ile kendisine hayran bırakıyor.

Kastamonu’da, Güç Melik Selim’in hocası Halimi Çelebi aracılığıyla 1513 yılında nesir edilen ve 1547’da Kanuni Melik Süleyman’ın kaynak reisi Yakup Ağabey tarafından onarılarak bugünkü halini düzlük Yakupağa Camii, 510 yıldır tarihe şahitlik ediyor. Yakup Ağabey tarafından düz yazı edilen külliye içerisinde, kesme taştan yapılan ve kubbeleri kurşunla örtülen tarihi caminin mimarisi asırlardır korunuyor. Yapı tekniği ile özen çeken cami, fakülte, imarethane ve sıbyan mektebine cemaat benzeri külliyede saha alması sebebiyle üstelik dikkat çekiyor. Caminin ahşap ahşap kapısı, sedef hastalığı işçiliği ile görenleri hayran bırakıyor. Oyma sanatının sunu gür örneklerinden biri olan husus üzerinde ise “bu Cami’nin kapısı temas ant sevinçle açılsın” ve “ego Allah’ın birliğine şahadet ederim” yazıları saha alıyor.

“Yazları haddinden fazla yoğun konuk ağırlıyoruz”

Yakupağa Camii’nin tarihi ile ilişkin vukuf veren Yakupağa Camii İmam Hatibi Şerafettin Çetinkaya, “Kastamonu, Türk İslam sunma mefret örneklerinin bulunduğu şehirlerden ayrımsız tanesi. Gün Batısı Karadeniz’bile mevcut ilimizi 1461 yılında Fatih Padişah Mehmet, Trabzon seferine giderken Osmanlı topraklarına katmış. Nedeniyle Kastamonu’da Selçuki, Candaroğulları Beyliği ve Osmanı döneminden kalma bir nice yayın bulunmakta. Bu eserlerden aynı tanesi bile Osmanlı’dan gümüze vukuf etmiş Yakupağa Külliyesi ve arkamdaki camidir. Yakupağa Camii, 1513 yılında Halimi Çelebi marifetiyle işlenmiş. Halimi Çelebi Osmanlı devletinin yükseliş padişahlarından biri olan, Ağır Hükümdar Selim’in hocalarından, kendisi de Kastamonuludur. Zımnında bu camiyi yapmış, tıpkısı zamanda külliyenin zir tarafında kâin külliyeyi nesir etmiş. 1547 tarihinde Kanuni Odalık Süleyman’ın hazine sorumlusu Yakupağa bu camiye sınırlı varidat aktarmış, muhtemelen bağışlar angaje. Günümüzde külliyenin önündeki depar kefeli yokuşu adıyla bilinir. Zımnında Kırım’ın Kefe kazasından buraya gelir bağlanmış. Caminin kapısında, ‘bu camiye giren emanet bahtiyar ve Sevinçli aynı şekilde ayrılsın’ ifadesi de yazılıdır. Yazları çokça yoğun mihman ağırlıyoruz. Kışları mülakat anlamında çokça kısıtlı berenarı dilimlerine giriyoruz” dedi.

Share: