Konyalı saat ustası, 10 metrekare dükkanında 41 yıldır zamana ayar veriyor

Konya’da şakirt olarak 10 yaşında saat tamirciliği mesleğine başlayan Abdullah Özpınar, 10 metrekare dükkanda 41 yıldır saat tamir ediyor.

Konya’da kendisine çırak arayan ayrımsız saat ustasının camda yazan ilanını görüp kapıdan sine girdikten sonradan, mesleğe hamle atan Abdullah Özpınar, o günden bu yana kullanılmamış, sakat, tuhaf seçkin nev saati onarım ederek, zanaatını ayakta tutmaya çalışıyor.

Saat ustası Abdullah Özpınar, mesleğe 1982 yılında başladığını belirtti.

Çarşıda gezdiği sırada tıpkı saatçi dükkanının kapısındaki “şakirt aranıyor” yazısını gördüğünü ve gönül girdiğini anlatan Özpınar, “Bana ‘çıraksan gel başla’ dediler. O zaman başladığım meslekte tamlık 41 yıl geçti. Sunu baskı tamirat edilen saatler kronometreli saatlerdir. Ayrımsız de isteyerek yapılmayan saatlerin tamiri edisyon evet. Günde 4-5 saat onarım ediyorum amma gençliğimde günde 20-30 saat onarım ederdik.” dedi.

Özpınar, çarkıt, yeni ve abus saatlerinin yanında mekanik masa ve cidar saatlerinin tamirini yaptığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Saatlerin ‘tık tık’ sesi bize ninni kabil geliyor. Saatlerin tıklamasından, sesinden düzgün çalışıp çalışmadığını anlıyorum. Hayatımda onarım ettiğim saat sayısını bilmiyorum, çok fazla. Genişlik birinci sınıf saatler İsviçre ve Alman saatleri. Tamir ettiğim yer bozuk saat 1800’lü yılların saati. Zar saatiydi, tamir yazar, konfirmasyon ettim. 1900’lü yıllardan çökertme saati vardı, halen da geliyorlar, yapıyoruz. Mütebeddil sayısal teknoloji ile masa saatlerinin yerini çökertme telefonları aldı. Masa saatleri vardı bir vakitler, sahura bırakmak amacıyla ramazan öncesi 3-4 devir geçmiş saatler tamire dirimsel birikirdi. Tamirat amacıyla serencam dönme beklenirdi, tığ bile ona çok kızardık. Oysaki ramazanın geleceği 2 hafta önceden anlaşılan ama yeniden üstelik ‘haris açgözlü oruç tutmasınlar’ diye niteleyerek bir zamanlar tamirat kıymetiharbiye verirdik. Bundan Sonra öyle ayrımsız rica bulunmayan. Sabık ramazanda yalnız tek tamir ettim. Çökertme telefonları çıkınca bu hisse senedi da bitti.”

Çıktı mesleğinde şakirt yetişmediğini aktaran Özpınar, “Gelen şakirt, ilk geçmiş bana ‘ne servet vereceksin?’ diyor. Ben 6 kamer haftalık almadan çalıştım, patika öğreneyim diye. Ihtimal 10-20 sene sonra saat tamircisi kalmayacak üzere, öyle görünüyor. Saat tamirciliği mülk kazandırır, açgözlü bırakmaz. Ben 3 pare çocuğumun düğününü yaptım, evimi aldım, arabamı aldım. Bu ahali emeği göz nuru. İşe gelmediğim dolaşma işi özlüyorum.” diye konuştu.

Geçmişte gâh ünlü isimlerin üstelik saatini tamirat ettiğini dile getiren Özpınar, acayip saatlerin tamirinin ise sanıldığı kadar yumruk olmadığını, ihtiyat zerre sorunu yaşadıklarını bildirdi.

Share: