Eczane kalfasının para uğruna tasarladığı azgın traksiyon 4 yaşındaki Ahmet’i hayattan kopardı

Büşra Akdoğan (33) işlettiği eczanesine 2016 yılında Süleyman Ö’yü (39) kalfa, Muaz İslam B.’yi (27) ise koruyucu adına işe aldı. İkiliyi işe aldıktan 5-6 ay sonra sonsuz uykusuzluk, halsizlik ve dermansızlık yaşamaya başlayan Aksungur, 2020 yılında dalgınlığı cihetiyle geçirdiği trafik kazasında 4 yaşındaki oğlu Ahmet Nazif Yıldız’ı kaybetti. Sağlığına kaynaşmak üzere gitmediği doktor, uygulamadığı formül kalmayan Akdoğan’ın durumu fark etmesi ise arkadaşı H.Y.’yi işe almasıyla oldu. Hastalığının kalıtımsal olduğunu düşünen Akdoğan, H.Y.’birlikte da bire bir belirtileri görünce Süleyman Ö’yü ve Muaz İslam B.’yi takibe aldı. Aksungur ve yakınları, aylarca takip ettiği çalışanlarının eczanede çaktırmadan sakladıkları ilaçları ele geçirdi. Tadı, kokusu ve rengi sıfır ilacın şizofreni tedavisinde kullanıldığını belirleyen ev, bahis konusu ilacın kendilerine gizlice içirildiğini tespit etti.

5 SENEDE 4 MİLYON LİRALIK CILIZ YAPMIŞLAR

Durumun farkına vasıl Akdoğan ailesi, yaptırdıkları çağ ve saç testinde tılsım bulgularının bulunmasının peşi sıra hukuki süreç başlattı. Olayın anlaşılması üzerine eczaneden apar topar ayrılan kalfa ve yardımcısı, polis güçleri ekiplerinin icra ettikleri ustalık ve fiziksel takibin peşi sıra yakalanarak gözaltına alındı. Zanlıların bu yöntemle eczanedeki ilaçları sezdirmeden elden çıkardıkları, faturalarda oynama yaptıkları, patronlarının sağlıksız hallerinden yararlandıkları ve toplamda 4 milyon liraya mail nahak kazanç elde ettikleri tespit edildi. Cezaevine gönderilen zanlıların mevkuf yargılanacağı ve olayla ilişkin incelemenin devam ettiği belirtildi.

ECZANEDE İŞLER AZALDI DİYE AYRIKSI YERE TAŞINMIŞLAR

Durumu geçmiş başlarda fark etmeyen Akdoğan’ın eczanede işlerin azaldığını düşünerek dükkanını Çankaya’dan Pursaklar’a taşıdığı öğrenildi. İki çalışanın gizlice çıkar yol içirme ve dünyalık çalmaya burada dahi devam ettiği, çabucak Aksungur’a değil yakınlarına bile gizlice çıkar yol içirdikleri aktarıldı. Zanlıların ilaçları yemeklere ve içeceklere karıştırdığı öğrenildi.

“HASTALIĞIM 4 SENE BOYUNCA DEVAM ETTİ”

Yaşadığı kabus meşbu günleri anlatan Büşra Akdoğan, “6-7 sene evvel işe aldığım ayrımsız emanet vardı. Gayet ılımlıydı. Ego üstelik namına güveniyordum. Kendisi işe başladıktan 5-6 ay sonra uykum geliyordu ve devrisi güne büyüklüğünde uyuyordum. Doktora gittim amma tek şey bulamadılar. Hastalığım 4 yil boyunca devam etti. Bu sırada birlikte maddi sıkıntılar yaşadığım için eczanemin yerini değiştirdim. Maddi teessürat yaşamaya yeniden devam ettim. 2020 yılında tıpkı gidiş geliş kazası geçirdim. Oğlumu dahi o kazada kaybettim. Oğlumun cenazesindeyken işe aldığım şahıslardan birisinin karı aldığını öğrendim. Bu insanların yaşadığım maddi sıkıntılara amil olduğunu düşündüm. Bu şüpheden 6-7 kamer sonra bittabi dünyalık kaçırdıklarını buldum ve işten çıkardım” ifadelerini kullandı.

“3-4 MİLYON LİRALIK ZARARIM VAR”

Maddesel anlamda dahi iri sıkıntılar çektiğini dile getiren Aksungur, “İşe gitmeye başladığımda hastalığım geçmişti. Bacı kuzenim, ‘Sana umar veriyor olabilirler’ dedi. Eczanede bana sezdirmeden verilen ilaçları gizli halde buldum. Bana verilen merhem şizofreni tedavisinde kullanılıyor. Yemeklerime katıyorlarmış. Daha sonra yaptırdığımız testte da merhem kullandığım ortaya imdi. 3-4 milyon teklik zararım var. Yanımda 5 sene çalıştı. 5 yil boyunca bunları yapmışlar. 5-6 kamer bu işi şüphesiz yaptıklarını bulmakla uğraştık. İnşallah türe ettikleri cezayı bulurlar” diye niteleyerek konuştu.

“AYLIK 100 BİN LİRA VE 150 BİN LİRA KAYIPLAR OLUYORDU”

Mağdur eczacının kardeşi olan ve benzeri zamanda üstelik avukatlığını üstlenen Buğra Aksungur, yıllarca kıygın edildiklerini belirterek şunları söyledi:

“Eşhas yaklaşık 4 sene kadar mağdurun birlikte çalışan kalfa ve eczacı yardımcısı adına fariza yapmaktaydı. Bu yıllar süresince mağdur olan eczacı hanımda sonsuz bire bir tutum bozukluğu görülmeye başladı. Çalışmaya başladıktan 3 kamer sonra planlı tıpkı şekilde namına tılsım veriliyormuş. Tığ bunu elan ahir süreçte tayin ettik. Ama 4 yıl süresince kendisinde gaflet muattal, çizi bozukluğu kabilinden birçok yan etkisini görüyorduk. Etraflı tıpkı müddet ne olduğunu, neyin içerisinde olduğumuzu çözemedik. Bu tam maddi kayıplarımız birlikte bitmeme ediyordu. Ablama destek olma açısından gelip bu ilaçlara maruz kalıyorduk. Büyük kardeşim 2 kamer süresince ablamın eczanesine geldi ve 2 ayda 15 kat acile kaldırıldı. O dönemde yaşanan şeyin tarifi yok. Ayakta duramıyorsunuz, bayılıyor ve sonsuz uykulu hissediyorsunuz. Amaçları burayı dolandırarak kişi menfaatleri doğrultusunda kendilerine ev, araba tarzı varidat tedarik etmek. Burada bir ailenin yıkımı bahis konusu. Bu 4 almanak süreçte mağdur birçok gidiş geliş kazasına karıştı ve yaptığı arz şişman kazasında kendisinin evladı ve benim üstelik yeğenim bu kazada mevt etti. İlk aşamada Maltepe’deki eczanemizi iş yapmıyor diye niteleyerek Pursaklar’a taşıdık ancak zayiat daha bile arttı. Maaş 100 bin liralık ve 150 bin teklik kayıplar oluyordu.”

“AİLEMİZLE İLGİLİ KALITSAL BİR RAHATSIZLIK OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞTÜK”

Durumun farkına geç vardıklarını söyleyen Aksungur, “Ailemizdeki herkesin tıpkısı olayları yaşamasından çevre farklı birisini eczanenin kasasında dursun diyerek işe aldık. Bize verilen çare işe aldığımız kişiye de verildi. Öncesinde ailemizle ilişik kalıtımsal aynı çor olduğunu düşünmüştük. Yanımızda çalışmaya başlayan arkadaşımızın ağabeyi, kardeşini ziyarete geldi. Eczanenin girişinde 3-4 koli çıkar yol bulmuş. Kalfaya bu ilaçların hangi olduğunu sorunca, ‘Yanlış gelmiş’ cevabını alıyor. O birlikte, ‘Hiçbir eczaneye bu büyüklüğünde falsolu umar gelmez’ cevabını veriyor. Çalışanımızın ağabeyi da şüphelendiği üzere bizi uyardı. Tığ dahi sorduğumuzda hiçbir cevap vermeyeceklerini söyleyerek eczaneyi kaçarak ayrılma ettiler. Ondan sonra da usulsüzlükleri belirleme ettik ve hız süreci başladı. Şu an maznun durumunlar ve tutuklular. Süreci titizlikle izleme ediyoruz. İlacın rengi, kokusu ve tadı namevcut. Bire Bir insanın bunu algılaması olanaklı değil. Bir Nice şekilde bize bu ilacı vermişler. Kardeşimin birlikte herhangi bir bölüm önüne suyunu getiriyorlarmış” diye niteleyerek konuştu.

Share: