KTÜN, “Kahramanmaraş Merkezli Depremleri İnceleme Raporu”nu yayımladı

Konya Maharet Üniversitesi (KTÜN) talim üyeleri tarafından hazırlanan “6 Küçük Ay 2023 günlü Kahramanmaraş Merkezli Depremleri Maharet İnceleme ve Gözlem Raporu” yayımlandı.

KTÜN’ün açıkladığı raporda, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Küçük Ay’ta meydana mevrut iki deprem ile bölgede çokça sayıda yapı yıkıldığı, depremin 11 ilde iri yıkıma ve 50 bini aşan fert kaybına etmen olduğu hatırlatıldı.

Depremden iki periyot sonradan bölgeye revan KTÜN ekibinin İskenderun Beceri Üniversitesi ile Hatay’ın Antakya ve İskenderun ilçelerinde canlılık gösterdiği, Çevre Kentçilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kontrolünde hasar tespiti yaptığı belirtildi.

Yapılan incelemede hoppa lığ tabakanın açık aynı alana yayıldığı rapor edilerek, şunlar kaydedildi:

“Yıkılan binaların yüzde 95’ini 2000 yılından ilk inşa edilen yapılar oluşturmaktadır. Denetimden ırak, mühendislik hizmeti almamış, beton ve donatıdaki materyal kalitesinin düşük olması kabilinden nedenlerden 2000 öncesi yapılar depremde tek dayanım gösteremeden yıkılmıştır. Yıkılan binaların çoğunluğunu 2000 yılı öncesinde nesir edilen binaların oluşturmasının ana

nedeni, beton kalitesizliği ve kayran teçhizat kullanılmasıdır. Yer Sarsıntısı süresinin 60 saniye gibi detaylı aynı sürede gerçekleşmesi, streç yapılarda rezonansa ve nedeniyle yıkıma sebep olduğu düşünülmektedir.”

Yapıların kolon ve kirişlerinin kırılarak donanım borularının geçirildiğinin gözlemlendiği vurgulanan raporda, şu bilgilere kayran verildi:

“Şipşak çabucacık tamlık binalarda geçerli çıkmalar de yapıda meydana mevrut hasarın artmasına hastalık olmuştur. Ayrıca zir katında hisse senedi yeri mevcut yapılarda, dolgu duvarlar bulunmaması veya mezuniyet yüksekliklerinin makul olmaması zımnında rahat ikmal oluşumu meydana gelmiştir. Tasarımda yandaki desise olan yapıların aralarında tam dilatasyon boşluklarının bırakılmamasından kaynaklı çekiçlemeye merbut hasarlar oluşmuştur. Bir Nice binada; asma katlarda kâin kolonlarda, merdiven sahanlıklarının birleştiği kolonlarda, temel taşı katta havalandırma ve çerağ ihtiyacını diremek için oluşturulan bant pencerelerin birleştiği kolonlarda bodur kolon etkisi gözlemlenmiştir. Bu kadar örneklerde sütun boyu kısaldığından, yer sarsıntısı sebebiyle meydana gelen akçakesme gerilmelerinde çoğalma meydana mevrut ve bu sebeple üstelik kısalan kolon boyunca hasar oluşumları gözlemlenmiştir.”

“Yıpranmamış yapılacak binaların yatay mimariye uygun adına yapılmasına ilgi edilmeli”

Raporda antrparantez kullanılmamış yapılacak binalarla ilişkin öneriler sıralandı.

Eskimemiş yapılacak yapıların temel taşı etütlerinin şümullü tıpkı şekilde yapılması, gerekliyse zeminde ihya uygulanması ve buna akıllıca anne sisteminin tasarım edilmesi gerektiği vurgulanarak, şöyle devam edildi:

“Sarsıntı riski faziletkâr bölgelerde tüvana faylara andıran olan yapıların dayanak araştırmaları tekrar yapılarak, mühendislik hesaplamaları kontrol edilmeli ve yapı güvenilirlikleri gözden geçirilmelidir. İmar planlarına altlık olmak amacıyla, dayanç bölgelendirme çalışmalarına atiklik verilmelidir. Kentsel dönüşümler parsel bazından kurtarılarak adaları ve mahalleleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Bina erişme mesafelerinin çekiçleme etkisi ve emniyetli istirdat mesafelerini de dikkate alarak baştan değerlendirilmesi gerekmektedir. Mevcut çatı stoklarının zelzele güvenliklerinin bir an ilk gözden geçirilmeli ve gerekliyse ihya çalışmaları yapılmalıdır. Yıpranmamış yapılacak binaların yatay mimariye uygun adına ve depreme dayanabilen tasarım yapılmasına ilgi edilmelidir. Hazır beton şirketlerinin denetiminin artırılması, dayanımı artırmak için faziletkâr oranlarda beton ulama maddesi kullanımının önüne geçilmesi ve minimum çimento dozajlarına mutlaka

uyulmasının sağlanması durabilite açısından dirimsel öneme sahiptir. Yapılarda kullanılacak donatı kalitesi ile ilgilendiren strateji ve kontrolün sağlanması gereklidir. Yapılarda mesnet katların iş yeri namına tasarlanmasından türlü olduğunca kaçınılması gereklidir. Akarsu, elektrik, kanalizasyon ve iletişim gibi altyapı tesislerinin depremden etkilenmeyecek şekilde tasarlanması gerekmektedir. Türkiye’da yer sarsıntısı gerçeği doğrultusunda illerimizde Deprem Master Planları yapılarak müstacel ulaşım yolları ve tahliye koridorları belirlenmelidir.”

Share: